Propeller İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Propeller İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Propeller Nedir?

Propeller, bir geminin ya da uçağın hareketini sağlayan, havada ya da suda dönen kanat şeklindeki cihazdır.

Örnek Cümleler:

1. The propeller of the boat was damaged during the storm. (Teknenin pervanesi fırtına sırasında hasar gördü.)
2. The airplane’s propeller spun faster as it prepared for takeoff. (Uçak kalkışa hazırlanırken pervanesi daha hızlı döndü.)
3. The boat’s propeller was covered in seaweed. (Teknenin pervanesi yosunlarla kaplıydı.)
4. The propeller of the wind turbine turned slowly in the breeze. (Rüzgar türbininin pervanesi hafif esintide yavaşça döndü.)
5. The helicopter’s propeller blades sliced through the air. (Helikopterin pervane kanatları havayı kesiyordu.)
6. The propeller on the outboard motor needed to be replaced. (Dıştan takma motorun pervanesi değiştirilmeliydi.)
7. The boat’s propeller created a wake behind it. (Teknenin pervanesi arkasında bir dalga yarattı.)
8. The plane’s propeller was loud and could be heard from far away. (Uçağın pervanesi gürültülüydü ve uzaktan duyulabiliyordu.)
9. The submarine’s propeller allowed it to move quietly through the water. (Denizaltının pervanesi onun sessizce suyun altında hareket etmesini sağladı.)
10. The boat’s propeller was powered by a diesel engine. (Teknenin pervanesi dizel motorla çalışıyordu.)
11. The propeller on the toy boat was tiny and spun quickly. (Oyuncak teknenin pervanesi küçüktü ve hızlı dönüyordu.)
12. The airplane’s propeller was damaged and needed to be repaired. (Uçağın pervanesi hasar gördü ve tamir edilmeliydi.)
13. The boat’s propeller was submerged in the water. (Teknenin pervanesi su altında kalmıştı.)
14. The helicopter’s propeller generated lift and allowed it to take off. (Helikopterin pervanesi kaldırma kuvveti oluşturdu ve kalkmasını sağladı.)
15. The boat’s propeller was painted bright red. (Teknenin pervanesi parlak kırmızı boyalıydı.)
16. The propeller on the ship’s engine was enormous. (Geminin motorunun pervanesi çok büyüktü.)
17. The airplane’s propeller slowed down as it descended for landing. (Uçağın pervanesi iniş yaparken yavaşladı.)
18. The boat’s propeller was entangled in fishing line. (Teknenin pervanesi balıkçı ağına takılmıştı.)
19. The submarine’s propeller was protected by a steel casing. (Denizaltının pervanesi çelik bir kasa ile korunuyordu.)
20. The airplane’s propeller created a strong gust of wind. (Uçağın pervanesi

strong> propelled the plane forward. (Uçağın pervanesi onu ileriye doğru itti.)