Propellant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Propellant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Propellant Nedir?

Propellant, bir roketin veya bir havacılık aracının hareket etmesini sağlayan maddeye denir. İleri yönde itici bir kuvvet üretmek için yüksek hızda yanar.

Örnek Cümleler:

1. The rocket was launched with a powerful propellant. (Roket güçlü bir itici madde ile fırlatıldı.)
2. The propellant is responsible for providing the necessary force for the spacecraft to take off. (Propellant, uzay aracının kalkış için gerekli olan gücü sağlamaktan sorumludur.)
3. The propellant tanks need to be filled before the launch. (Fırlatmadan önce propellant tankları doldurulmalıdır.)
4. The rocket engine uses a liquid propellant. (Roket motoru bir sıvı propellant kullanır.)
5. Solid propellants are often used in missiles. (Katı propellantlar sıklıkla füzelerde kullanılır.)
6. The propellant was ignited and the rocket took off into the sky. (Propellant ateşlendi ve roket gökyüzüne doğru yükseldi.)
7. The propellant mixture needs to be carefully calibrated for optimal performance. (En iyi performans için propellant karışımı dikkatlice ayarlanmalıdır.)
8. The propellant technology has come a long way in the last few decades. (Son birkaç on yılda propellant teknolojisi çok ilerledi.)
9. The spacecraft’s propellant reserves were running low. (Uzay aracının propellant rezervleri azalmıştı.)
10. The engineers were working on developing a new propellant formula. (Mühendisler yeni bir propellant formülü geliştirmek üzerine çalışıyorlardı.)
11. The propellant tanks were pressurized before the launch. (Fırlatmadan önce propellant tankları basınçlandırıldı.)
12. The rocket’s propellant was a combination of liquid hydrogen and liquid oxygen. (Roketin propellantı sıvı hidrojen ve sıvı oksijenin bir kombinasyonuydu.)
13. The propellant was loaded into the rocket’s tanks. (Propellant roketin tanklarına yüklendi.)
14. The propellant had to be kept at a specific temperature to prevent it from igniting prematurely. (Propellantın erken yanmasını önlemek için belirli bir sıcaklıkta tutulması gerekiyordu.)
15. The rocket’s propellant ignited and produced a powerful thrust. (Roketin propellantı ateşlendi ve güçlü bir itme kuvveti üretti.)
16. The propellant system was tested extensively before the launch. (Fırlatmadan önce propellant sistemi kapsamlı bir şekilde test edildi.)
17. The spacecraft carried enough propellant for a round trip to Mars. (Uzay aracı, Mars’a bir tur için yeterli propellant taşıyordu.)
18. The propellant tanks were refueled before the second stage of the mission. (Görevin ikinci aşamasından önce propellant tankları yeniden doldur

19. The propellant used in the rocket was carefully selected to ensure maximum efficiency. (Rokette kullanılan propellant, maksimum verimliliği sağlamak için dikkatle seçildi.)
20. The propellant ignited with a loud roar and the rocket blasted off into space. (Propellant yüksek bir gürültüyle ateşlendi ve roket uzaya doğru fırlatıldı.)

(Türkçe çeviriler sadece anlamsal olarak doğru olacak şekilde verilmiştir ve cümlelerin orijinal İngilizce halleri mavi ve kalın yazılmıştır.)