Pronounce İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Pronounce İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Pronounce: telaffuz etmek, söylemek
Örnek Cümleler:
- Can you please pronounce your name for me? (Lütfen adınızı bana telaffuz eder misiniz?)
- I have trouble pronouncing this word. (Bu kelimeyi telaffuz etmekte zorluk çekiyorum.)
- He pronounced the sentence clearly. (Cümleyi açıkça söyledi.)
- She knows how to pronounce the word correctly. (Kelimeyi doğru şekilde telaffuz etmeyi biliyor.)
- Could you pronounce it again, please? (Tekrar telaffuz edebilir misiniz, lütfen?)
- I’m not sure if I’m pronouncing this word correctly. (Bu kelimeyi doğru şekilde telaffuz edip etmediğimden emin değilim.)
- He always mispronounces my name. (O her zaman adımı yanlış telaffuz eder.)
- Pronouncing words in a foreign language can be challenging. (Yabancı dilde kelimeleri telaffuz etmek zor olabilir.)
- She pronounced the word with a British accent. (Kelimeyi İngiliz aksanıyla telaffuz etti.)
- You should practice pronouncing the words correctly. (Kelimeleri doğru şekilde telaffuz etmeyi pratik yapmalısın.)
- He pronounced the word in a way I had never heard before. (O kelimeyi daha önce hiç duymadığım bir şekilde telaffuz etti.)
- Pronouncing names correctly is important. (İsimleri doğru şekilde telaffuz etmek önemlidir.)
- She has a hard time pronouncing the letter “r”. (O, “r” harfini telaffuz etmekte zorlanıyor.)
- Pronouncing words slowly can help with clarity. (Kelimeleri yavaşça telaffuz etmek netlik sağlayabilir.)
- I think you pronounced that word incorrectly. (Sanırım o kelimeyi yanlış telaffuz ettin.)
- She pronounced the word with a French accent. (Kelimeyi Fransız aksanıyla telaffuz etti.)
- I find it difficult to pronounce some words in this language. (Bu dilde bazı kelimeleri telaffuz etmekte zorlanıyorum.)
- Pronouncing words correctly is a sign of good communication skills. (Kelimeleri doğru şekilde telaffuz etmek, iyi iletişim becerilerinin bir işaretidir.)
- I have to practice pronouncing this word more. (Bu kelimeyi daha çok pratik yaparak telaffuz etmeliyim.)
- Can you pronounce this word for me and then use it in a sentence? (Bu kelimeyi bana telaffuz edip sonra bir cümlede kullanabilir misiniz?)
Türkçe Karşılıklar:
- Lütfen adınızı bana telaffuz eder misiniz?
- Bu kelimeyi telaffuz etmekte zorluk çekiyorum.
- Cümleyi açıkça söyledi.
- Kelimeyi doğru şekilde telaffuz etmeyi biliyor.
- Tekrar telaffuz edebilir misiniz, lütfen?
- Bu kelimeyi doğru şekilde telaffuz edip etmediğimden emin değilim.
- O her zaman adımı yanlış telaffuz eder.
- Yabancı dilde kelimeleri telaffuz etmek zor olabilir.
- Kelimeyi İngiliz aksanıyla telaffuz etti.
- Kelimeleri doğru şekilde telaffuz etmeyi pratik yapmalısın.
- O kelimeyi daha önce hiç duymadığım bir şekilde telaffuz etti.
- İsimleri doğru şekilde telaffuz etmek önemlidir.
- O, “r” harfini telaffuz etmekte zorlanıyor.
- Kelimeleri yavaşça telaffuz etmek netlik sağlayabilir.
- Sanırım o kelimeyi yanlış telaffuz ettin.
- Kelimeyi Fransız aksanıyla telaffuz etti.
- Bu dilde bazı kelimeleri telaffuz etmekte zorlanıyorum.
- Kelimeleri doğru şekilde telaffuz etmek, iyi iletişim becerilerinin bir işaretidir.
- Bu kelimeyi daha çok pratik yaparak telaffuz etmeliyim.
- Bu kelimeyi bana telaffuz edip sonra bir cümlede kullanabilir misiniz?
Not: Türkçe karşılıkların özgün olması için örnek cümlelerde kullanılan kelimeler farklılıklar gösterebilir.
Hemen Yorum Yaz