Friction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Friction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Friction Nedir?

Friction Türkçe karşılığı sürtünme olan bir fizik terimidir. İki yüzey arasındaki temasın, hareketi engelleyen kuvvettir.

Örnek Cümleler:

  1. Friction slows down the movement of the car. (Sürtünme arabaların hareketini yavaşlatır.)
  2. It’s hard to move the heavy box because of the friction between the box and the ground. (Kutu ile zemin arasındaki sürtünmeden dolayı ağır kutuyu hareket ettirmek zordur.)
  3. The rough surface of the road causes more friction than the smooth one. (Yolun pürüzlü yüzeyi, düz yüzeye göre daha fazla sürtünme oluşturur.)
  4. The brakes work by creating friction between the brake pads and the wheels. (Frenler, fren balataları ile tekerlekler arasında sürtünme oluşturarak çalışır.)
  5. The skier used the edges of his skis to increase friction and slow down. (Kayakçı, kayaklarının kenarlarını kullanarak sürtünmeyi arttırdı ve yavaşladı.)
  6. The machine needs oil to reduce friction between its parts. (Makine, parçaları arasındaki sürtünmeyi azaltmak için yağa ihtiyaç duyar.)
  7. The ice on the road makes driving difficult because it reduces friction. (Yoldaki buz sürüşü zorlaştırır çünkü sürtünmeyi azaltır.)
  8. The scientists are studying the friction between two surfaces to develop new materials. (Bilim adamları, iki yüzey arasındaki sürtünmeyi inceleyerek yeni malzemeler geliştiriyorlar.)
  9. The ball wouldn’t roll smoothly because of the friction between it and the ground. (Top, zemin ile arasındaki sürtünmeden dolayı düzgün hareket edemedi.)
  10. The tire treads are designed to provide more friction on the road. (Lastik desenleri, yolda daha fazla sürtünme sağlamak için tasarlanmıştır.)
  11. The train wheels need to be lubricated to reduce friction and wear. (Tren tekerlekleri, sürtünmeyi ve aşınmayı azaltmak için yağlanmalıdır.)
  12. The skateboarder used the rough surface of the ramp to

increase friction and gain speed. (Kaykaycı, rampanın pürüzlü yüzeyini kullanarak sürtünmeyi arttırdı ve hız kazandı.)
13. The new tires have a special coating that reduces friction and improves fuel efficiency. (Yeni lastikler, sürtünmeyi azaltan ve yakıt verimliliğini artıran özel bir kaplama ile kaplanmıştır.)

  1. The bolt was stuck because of the friction between the threads and the nut. (Civata, dişler ile somun arasındaki sürtünmeden dolayı sıkışmıştı.)
  2. The hockey player sharpened his skates to increase friction on the ice. (Hockey oyuncusu, kaykaylarını bilemek için buzda daha fazla sürtünme sağlamak için bileme yaptırdı.)
  3. The pilot used the flaps to increase friction and slow down the plane during landing. (Pilot, uçağın iniş sırasında yavaşlaması için sürtünmeyi artırmak için kanatçıkları kullandı.)
  4. The snowboarder waxed his board to reduce friction on the snow. (Snowboardçu, kar üzerinde sürtünmeyi azaltmak için tahtasını cila yaptırdı.)
  5. The force required to move an object is proportional to the friction between the object and the surface. (Bir nesneyi hareket ettirmek için gereken kuvvet, nesne ile yüzey arasındaki sürtünmeyle orantılıdır.)
  6. The belt tensioner reduces friction and ensures that the belt runs smoothly on the pulley. (Kayış gerdirici, sürtünmeyi azaltır ve kayışın makarada düzgün çalışmasını sağlar.)
  7. The students conducted an experiment to measure the friction between different materials. (Öğrenciler, farklı malzemeler arasındaki sürtünmeyi ölçmek için bir deney yaptılar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.