Prompt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prompt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prompt (İngilizce fiil anlamı: provoke, stimulate; isim anlamı: suggestion, hint)

Türkçe Anlamı: tahrik etmek, uyarmak, teşvik etmek, öneri, ipucu

Örnek Cümleler:

1. The teacher prompted the students to think critically and come up with their own solutions. (Öğretmen öğrencileri eleştirel düşünmeye ve kendi çözümlerini bulmaya teşvik etti.)
2. The sight of the delicious food prompted my appetite. (Lezzetli yemeğin görüntüsü iştahımı uyandırdı.)
3. The boss prompted his team to work harder in order to meet the deadline. (Patron takımını süresi yetiştirmek için daha sıkı çalışmaya teşvik etti.)
4. The advertisement prompted me to buy the new product. (Reklam, yeni ürünü satın almaya beni teşvik etti.)
5. The sight of the police prompt me to drive more carefully. (Polisin görüntüsü beni daha dikkatli araba kullanmaya teşvik eder.)
6. The news article prompted me to learn more about the topic. (Haber makalesi beni konu hakkında daha fazla öğrenmeye teşvik etti.)
7. The teacher prompted the students to complete their assignments on time. (Öğretmen ödevlerini zamanında tamamlamaları için öğrencileri teşvik etti.)
8. The warm weather prompted us to go for a picnic. (Sıcak hava bizi piknik yapmaya teşvik etti.)
9. The dog’s barking prompted the owner to investigate the source of the noise. (Köpeğin havlaması, sahibini gürültünün kaynağını araştırmaya teşvik etti.)
10. The alarm clock prompt me to wake up early. (Alarm saatim erken kalkmaya beni teşvik eder.)
11. The coach prompted his players to focus on teamwork. (Antrenör oyuncularına takım çalışmasına odaklanmaları için teşvik etti.)
12. The teacher prompt the students to answer the questions on the board. (Öğretmen, tahtadaki soruları cevaplamaları için öğrencileri teşvik etti.)
13. The smell of fresh bread prompt me to buy a loaf. (Taze ekmek kokusu bir somun satın almaya beni teşvik etti.)
14. The bright colors in the painting prompt me to feel happy. (Resimdeki canlı renkler beni mutlu hissettirmeye teşvik etti.)
15. The sound of the waves prompt me to go to the beach. (Dalgaların sesi beni plaja gitmeye teşvik etti.)
16. The announcement prompt me to apply for the job. (Duyuru iş için başvuruda bulunmama sebep oldu.)
17. The dark clouds prompt us to bring an umbrella. (Karanlık bulutlar bir şemsiye getirmemize neden oldu.)
18. The success of the business prompt the owner to expand the company. (İşletmenin başar

ısı, sahibini şirketi genişletmeye teşvik etti.)
19. The teacher’s prompt helped the student understand the concept better. (Öğretmenin önerisi, öğrencinin konuyu daha iyi anlamasına yardımcı oldu.)

20. The prompt response from customer service resolved my issue quickly. (Müşteri hizmetlerinin hızlı yanıtı, sorunumu hızlıca çözdü.)

(Her ne kadar kalın yazı tercih edilmiş olsa da, bu türden vurguların gerekliliği ve uygunluğu hakkında farklı görüşler bulunmaktadır.)