Promote İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Promote
Promote kelimesi Türkçede “tanıtmak, teşvik etmek, ilerletmek” gibi anlamlara gelir.
-
I need to promote my new business to get more customers.
(Yeni işimi daha fazla müşteri çekmek için tanıtmam gerekiyor.) -
The company used social media to promote their new product.
(Şirket yeni ürünlerini tanıtmak için sosyal medyayı kullandı.) -
The government is trying to promote healthy eating habits.
(Hükümet sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik etmeye çalışıyor.) -
She was promoted to manager after working hard for several years.
(Birkaç yıl boyunca sıkı çalışarak yönetici olarak terfi etti.) -
The teacher encouraged the students to promote kindness in their community.
(Öğretmen öğrencileri toplumlarında iyilik yapmayı teşvik etti.) -
The goal of the ad campaign is to promote the new product to a wider audience.
(Reklam kampanyasının amacı yeni ürünü daha geniş bir kitleye tanıtmaktır.) -
The charity organization works to promote awareness of social issues.
(Hayır kurumu sosyal sorunların farkındalığını artırmaya çalışır.) -
The company is offering a special discount to promote sales.
(Şirket satışları artırmak için özel bir indirim sunuyor.) -
The new law is designed to promote equality in the workplace.
(Yeni yasa işyerinde eşitliği teşvik etmek için tasarlandı.) -
The company hired a marketing team to promote their new line of products.
(Şirket yeni ürün yelpazesini tanıtmak için bir pazarlama ekibi kiraladı.) -
The organization is working to promote sustainable agriculture in rural areas.
(Organizasyon kırsal alanlarda sürdürülebilir tarımı teşvik etmek için çalışıyor.) -
The teacher promoted creativity by allowing students to choose their own projects.
(Öğretmen öğrencilerin kendi projelerini seçmelerine izin vererek yaratıcılığı teşvik etti.) -
The company is sponsoring a charity event to promote their brand.
(Şirket markasını tanıtmak için bir hayır etkinliği sponsorluyor.) -
The organization works to promote the rights of minority groups.
(Organizasyon azınlık gruplarının haklarını savunmak için çalışır.) -
The athlete was hired to promote the new sports drink.
(Sporcu yeni spor içeceğini tanıtmak için işe alındı.) -
The government is promoting renewable energy sources to reduce carbon emissions.
(Hükümet karbon emisyonlarını azaltmak için yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik ediyor.) -
The company is
promoting a healthy work-life balance for its employees.
(Şirket çalışanları için sağlıklı bir iş-yaşam dengesi teşvik ediyor.)
-
The school is promoting literacy by encouraging students to read more books.
(Okul öğrencilerin daha fazla kitap okumalarını teşvik ederek okuryazarlığı artırmaya çalışıyor.) -
The museum is promoting cultural diversity by showcasing art from around the world.
(Müze dünya genelinden sanat eserlerini sergileyerek kültürel çeşitliliği teşvik ediyor.) -
The government is promoting vaccination to prevent the spread of disease.
(Hükümet hastalığın yayılmasını önlemek için aşılamayı teşvik ediyor.)
Hemen Yorum Yaz