Promote İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Promote İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Promote

Promote kelimesi Türkçede “tanıtmak, teşvik etmek, ilerletmek” gibi anlamlara gelir.

  1. I need to promote my new business to get more customers.
    (Yeni işimi daha fazla müşteri çekmek için tanıtmam gerekiyor.)

  2. The company used social media to promote their new product.
    (Şirket yeni ürünlerini tanıtmak için sosyal medyayı kullandı.)

  3. The government is trying to promote healthy eating habits.
    (Hükümet sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik etmeye çalışıyor.)

  4. She was promoted to manager after working hard for several years.
    (Birkaç yıl boyunca sıkı çalışarak yönetici olarak terfi etti.)

  5. The teacher encouraged the students to promote kindness in their community.
    (Öğretmen öğrencileri toplumlarında iyilik yapmayı teşvik etti.)

  6. The goal of the ad campaign is to promote the new product to a wider audience.
    (Reklam kampanyasının amacı yeni ürünü daha geniş bir kitleye tanıtmaktır.)

  7. The charity organization works to promote awareness of social issues.
    (Hayır kurumu sosyal sorunların farkındalığını artırmaya çalışır.)

  8. The company is offering a special discount to promote sales.
    (Şirket satışları artırmak için özel bir indirim sunuyor.)

  9. The new law is designed to promote equality in the workplace.
    (Yeni yasa işyerinde eşitliği teşvik etmek için tasarlandı.)

  10. The company hired a marketing team to promote their new line of products.
    (Şirket yeni ürün yelpazesini tanıtmak için bir pazarlama ekibi kiraladı.)

  11. The organization is working to promote sustainable agriculture in rural areas.
    (Organizasyon kırsal alanlarda sürdürülebilir tarımı teşvik etmek için çalışıyor.)

  12. The teacher promoted creativity by allowing students to choose their own projects.
    (Öğretmen öğrencilerin kendi projelerini seçmelerine izin vererek yaratıcılığı teşvik etti.)

  13. The company is sponsoring a charity event to promote their brand.
    (Şirket markasını tanıtmak için bir hayır etkinliği sponsorluyor.)

  14. The organization works to promote the rights of minority groups.
    (Organizasyon azınlık gruplarının haklarını savunmak için çalışır.)

  15. The athlete was hired to promote the new sports drink.
    (Sporcu yeni spor içeceğini tanıtmak için işe alındı.)

  16. The government is promoting renewable energy sources to reduce carbon emissions.
    (Hükümet karbon emisyonlarını azaltmak için yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik ediyor.)

  17. The company is

promoting a healthy work-life balance for its employees.
(Şirket çalışanları için sağlıklı bir iş-yaşam dengesi teşvik ediyor.)

  1. The school is promoting literacy by encouraging students to read more books.
    (Okul öğrencilerin daha fazla kitap okumalarını teşvik ederek okuryazarlığı artırmaya çalışıyor.)

  2. The museum is promoting cultural diversity by showcasing art from around the world.
    (Müze dünya genelinden sanat eserlerini sergileyerek kültürel çeşitliliği teşvik ediyor.)

  3. The government is promoting vaccination to prevent the spread of disease.
    (Hükümet hastalığın yayılmasını önlemek için aşılamayı teşvik ediyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.