Frenzy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Frenzy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Frenzy (Çılgınlık) İle İlgili Örnek Cümleler:

Türkçe Anlamı: Çılgınlık, heyecan, histeri

  1. She was in a frenzy trying to finish all her work before the deadline. (O, son teslim tarihinden önce tüm işlerini bitirmeye çalışarak çılgına döndü.)
  2. The crowd was in a frenzy when the rock star appeared on stage. (Rock yıldızı sahneye çıktığında, kalabalık çılgınlık içindeydi.)
  3. He worked himself into a frenzy trying to fix the broken machine. (Bozuk makineyi tamir etmek için kendini çılgına kadar çalıştırdı.)
  4. The news of the sale caused a shopping frenzy among customers. (Satış haberleri müşteriler arasında bir alışveriş çılgınlığına neden oldu.)
  5. The stock market was in a frenzy after the announcement of the new technology. (Yeni teknolojinin duyurulmasından sonra borsa çılgınlık içindeydi.)
  6. She was in a frenzy of excitement when she heard the news. (Haberleri duyduğunda heyecan çılgınlığına kapıldı.)
  7. The children were in a frenzy of anticipation before opening their Christmas presents. (Çocuklar, Noel hediyelerini açmadan önce heyecan çılgınlığına kapıldılar.)
  8. The city was in a frenzy preparing for the big parade. (Büyük geçit töreni için hazırlıklar yaparken şehir çılgınca hareket ediyordu.)
  9. The fans were in a frenzy cheering for their favorite team. (Hayranlar, favori takımlarını desteklerken çılgına dönmüşlerdi.)
  10. The cat chased the mouse in a frenzy around the house. (Kedi, evin etrafında fareyi takip ederken çılgına döndü.)
  11. The politician’s speech caused a frenzy of debate among the voters. (Politikacının konuşması, seçmenler arasında bir tartışma çılgınlığına neden oldu.)
  12. The storm caused a frenzy of activity as people prepared for the worst. (Fırtına, insanlar kötüye hazırlanırken hareketlilik çılgınlığına neden oldu.)
  13. The news of the celebrity wedding caused a media frenzy. (Ünlü düğünü haberleri medya çılgınlığına neden oldu.)
  14. The child was in a frenzy of joy when she saw her favorite toy. (En sevdiği oyuncakla karşılaştığında çocuk sevinç çılgınlığına kapıldı.)
  15. The party guests were in a frenzy of dancing and singing. (Parti misafirleri dans ve şarkı çılgınlığına kapılmışlardı.)
  16. The shopping mall was in a frenzy on Black Friday. (Kara Cuma günü alışveriş merkezi çılgınlık içindeydi.)
  17. The football stadium was in a frenzy when the home team scored

. (Ev sahibi takım gol attığında futbol stadyumu çılgınca coştu.)
18. The dog was in a frenzy of excitement when its owner came home. (Sahibi eve geldiğinde köpek heyecan çılgınlığına kapıldı.)

  1. The marathon runners were in a frenzy of determination to cross the finish line. (Maraton koşucuları, bitiş çizgisini geçmek için kararlılık çılgınlığına kapılmışlardı.)
  2. The fashion show caused a frenzy of interest among fashionistas. (Moda gösterisi, moda tutkunları arasında bir ilgi çılgınlığına neden oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.