Promiscuously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Promiscuously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Promiscuously

Promiscuously kelimesi, Türkçe’de “düzensizce” veya “aşırı cinsel davranışlarda bulunarak” gibi anlamlara gelir.

1. She was known for promiscuously dating multiple men at the same time.
   (Tanınmış bir şekilde birden fazla erkekle aynı anda düzensiz şekilde görüşerek tanınıyordu.)

2. The company spent its funds promiscuously without any plan or strategy.
   (Şirket fonlarını plan veya strateji olmadan düzensizce harcadı.)

3. The politician’s promiscuous behavior with lobbyists caused a scandal.
   (Siyasetçinin lobicilerle düzensiz davranışları bir skandala yol açtı.)

4. The promiscuous use of pesticides in agriculture is harmful to the environment.
   (Tarım alanlarında düzensizce kullanılan pestisitler çevreye zararlıdır.)

5. She promiscuously shared her personal information with strangers online.
   (Çevrimiçi olarak kişisel bilgilerini yabancılarla düzensizce paylaştı.)

6. The company’s promiscuous spending led to bankruptcy.
   (Şirketin düzensiz harcamaları iflasa yol açtı.)

7. He promiscuously experimented with drugs and suffered the consequences.
   (Düzensiz bir şekilde uyuşturucularla deney yaptı ve sonuçlarına katlandı.)

8. Promiscuous behavior is not tolerated in this conservative community.
   (Bu muhafazakar toplumda düzensiz davranışlar hoş karşılanmaz.)

9. The promiscuous use of antibiotics can lead to antibiotic resistance.
   (Antibiyotiklerin düzensiz kullanımı antibiyotik direncine yol açabilir.)

10. The promiscuous use of social media can have negative effects on mental health.
    (Sosyal medyanın düzensiz kullanımı, ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir.)

11. The promiscuous use of slang in formal writing is inappropriate.
    (Formal yazıda argo kelimelerin düzensiz kullanımı uygun değildir.)

12. He promiscuously changed jobs every few months, never finding stability.
    (Birkaç ayda bir iş değiştirmesiyle, hiçbir zaman istikrarlı bir iş bulamadı.)

13. The promiscuous spending habits of the government led to economic turmoil.
    (Hükümetin düzensiz harcama alışkanlıkları ekonomik çalkantılara neden oldu.)

14. The promiscuous use of electricity leads to higher utility bills.
    (Düzensiz elektrik kullanımı daha yüksek fatura ödemelerine neden olur.)

15. The promiscuous use of swear words in public is impolite.
    (Halka açık yerlerde argo sözcüklerin düzensiz kullanımı kaba bir davranıştır.)

16. Promiscuous behavior is often a result of low self-esteem.
    (Düzensiz davranışlar genellikle düşük özsaygıdan kaynaklanır.)

17. The promiscuous distribution of resources can lead to inequality

18. The promiscuous use of credit cards can lead to debt accumulation.
    (Kredi kartlarının düzensiz kullanımı borç birikimine neden olabilir.)

19. The promiscuous use of personal information by companies can lead to privacy violations.
    (Şirketlerin kişisel bilgilerin düzensiz kullanımı, gizlilik ihlallerine neden olabilir.)

20. Promiscuous behavior can put individuals at risk for sexually transmitted infections.
    (Düzensiz davranışlar, bireyleri cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı risk altına sokabilir.)