Progeny İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Progeny İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Progeny Nedir?

Progeny, “nesil” veya “soy” anlamına gelen bir İngilizce kelime olarak kullanılır. Bu kelime genellikle biyolojik anlamda kullanılır ve bir organizmanın çocuklarını veya torunlarını ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. My progeny will inherit all of my wealth when I die. (Torunlarım, öldüğümde tüm varlığımı miras alacaklar.)
  2. The success of a civilization can be measured by the well-being of its progeny. (Bir medeniyetin başarısı, neslinin refahıyla ölçülebilir.)
  3. He was proud of his progeny, all of whom were successful in their own right. (O, kendi başarılarına sahip olan tüm çocuklarıyla gurur duyuyordu.)
  4. The female salmon lay their eggs and die, leaving their progeny to fend for themselves. (Dişi somonlar yumurtalarını bırakır ve ölürler, nesillerinin kendi başlarına geçimlerini sağlamaları gerektiği için.)
  5. The farmer was pleased to see his progeny taking over the family business. (Çiftçi, neslinin aile işini devraldığını görmekten memnundu.)
  6. A healthy diet and exercise are important for the well-being of both parents and their progeny. (Sağlıklı bir diyet ve egzersiz, hem ebeveynlerin hem de nesillerinin refahı için önemlidir.)
  7. The scientists studied the progeny of mice that had been exposed to radiation. (Bilim adamları, radyasyona maruz kalmış farelerin nesillerini inceledi.)
  8. The queen’s progeny were the subject of much speculation and gossip. (Kraliçenin nesli, spekülasyon ve dedikodunun konusu oldu.)
  9. The plant produced large quantities of progeny through its process of asexual reproduction. (Bitki, eşeysiz üreme süreciyle büyük miktarda nesil üretti.)
  10. The survival of a species depends on the ability of its progeny to adapt to changing environments. (Bir türün hayatta kalması, neslinin değişen çevrelere uyum sağlama yeteneğine bağlıdır.)
  11. The researcher analyzed the DNA of the progeny to determine which traits were inherited from the parents. (Araştırmacı, hangi özelliklerin ebeveynlerden miras kaldığını belirlemek için neslin DNA’sını analiz etti.)
  12. The artist’s progeny followed in their father’s footsteps and became successful painters. (Sanatçının nesli babasının izinden giderek başarılı ressamlar oldu.)
  13. The parents were proud of their progeny’s accomplishments and celebrated their successes. (Ebeveynler, nesillerinin başarılarından gurur duydular ve başarılarını kutladılar.)
  14. The scientist studied the progeny of fruit flies to better understand genetics. (Bilim adamı, genetiği daha iyi anlamak

için meyve sineklerinin neslini inceledi.)
15. The farmer selected the strongest progeny from his herd to continue breeding for future generations. (Çiftçi, gelecek nesillere üretim yapmak için sürüsünden en güçlü nesilleri seçti.)

  1. The artist’s progeny inherited his talent and continued his legacy through their own works. (Sanatçının nesli yeteneğini miras aldı ve kendi eserleriyle onun mirasını devam ettirdi.)
  2. The endangered species’ survival depends on the protection of its progeny and their habitats. (Neslinin ve yaşam alanlarının korunması, tehlike altındaki türlerin hayatta kalması için hayati önem taşır.)
  3. The parents invested in their progeny’s education, knowing that it would benefit them in the long run. (Ebeveynler, ileride onlara fayda sağlayacağını bilerek nesillerinin eğitimine yatırım yaptılar.)
  4. The scientist observed the behavior of the progeny to study the effects of a particular chemical. (Bilim adamı, belirli bir kimyasalın etkilerini incelemek için neslin davranışlarını gözlemledi.)
  5. The progeny of the monarch butterfly migrate thousands of miles each year to their winter habitat. (Monarş kelebeğinin nesilleri, her yıl kışlık yaşam alanlarına binlerce mil göç ederler.)

(Türkçe çevirileri cümlelerin altındadır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.