Profane İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Profane İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Profane İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Profane, aşırı derecede kaba ve saygısız olan anlamlara gelir. İşte, profane kelimesinin İngilizce cümleler içinde kullanımına örnekler:

1. The comedian’s profane jokes offended many people in the audience. (Komedyenin küfürlü şakaları, seyircilerin çoğunu rahatsız etti.)

2. She used profane language when she was angry. (Kızgınken küfürlü dil kullandı.)

3. The movie was rated R because of its profane content. (Film, içerdiği küfürlü içerik nedeniyle R olarak derecelendirildi.)

4. He was fired from his job for using profane language with his boss. (Patronuyla küfürlü dil kullandığı için işinden kovuldu.)

5. The profane graffiti on the wall was offensive to many people. (Duvarlardaki küfürlü grafitiler, birçok insanı rahatsız etti.)

6. The politician’s profane comments sparked a controversy. (Politikacının küfürlü yorumları bir tartışma başlattı.)

7. The teacher scolded the student for using profane language in class. (Öğretmen, öğrenciyi sınıfta küfürlü dil kullandığı için azarladı.)

8. The profane lyrics of the song caused it to be banned from the radio. (Şarkının küfürlü sözleri, radyodan yasaklanmasına neden oldu.)

9. The company had a policy against profane language in the workplace. (Şirketin işyerinde küfürlü dil kullanımına karşı bir politikası vardı.)

10. The comedian’s profane humor was not suitable for a family-friendly audience. (Komedyenin küfürlü mizahı, aile dostu bir seyirci kitlesi için uygun değildi.)

11. The profane outburst from the athlete cost him the game. (Sporcunun küfürlü patlaması, ona oyunu kaybettirdi.)

12. The artist’s profane art was considered controversial by some critics. (Sanatçının küfürlü sanatı, bazı eleştirmenler tarafından tartışmalı olarak değerlendirildi.)

13. The profane language used in the book offended some readers. (Kitapta kullanılan küfürlü dil, bazı okuyucuları rahatsız etti.)

14. The professor warned the students not to use profane language in the classroom. (Profesör, öğrencileri sınıfta küfürlü dil kullanmamaları konusunda uyardı.)

15. The profane jokes at the party were not appreciated by everyone. (Partideki küfürlü şakalar, herkes tarafından takdir edilmedi.)

16. The movie’s profane scenes had to be edited out for it to be shown on TV. (Filmdeki küfürlü sahneler, TV’de gösterilebilmesi için düzenlenmek zorunda kaldı.)

17. The profane

18. The athlete was fined for using profane language during a press conference. (Sporcu, basın toplantısında küfürlü dil kullanması nedeniyle cezalandırıldı.)

19. The profane insults from the student led to a suspension from school. (Öğrencinin küfürlü hakaretleri, okuldan uzaklaştırılmasına neden oldu.)

20. The profane behavior at the restaurant resulted in the customers being asked to leave. (Restorandaki küfürlü davranış, müşterilerin ayrılması istenmesine neden oldu.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Komedyenin küfürlü şakaları, seyircilerin çoğunu rahatsız etti.
2. Kızgınken küfürlü dil kullandı.
3. Film, içerdiği küfürlü içerik nedeniyle R olarak derecelendirildi.
4. Patronuyla küfürlü dil kullandığı için işinden kovuldu.
5. Duvarlardaki küfürlü grafitiler, birçok insanı rahatsız etti.
6. Politikacının küfürlü yorumları bir tartışma başlattı.
7. Öğretmen, öğrenciyi sınıfta küfürlü dil kullandığı için azarladı.
8. Şarkının küfürlü sözleri, radyodan yasaklanmasına neden oldu.
9. Şirketin işyerinde küfürlü dil kullanımına karşı bir politikası vardı.
10. Komedyenin küfürlü mizahı, aile dostu bir seyirci kitlesi için uygun değildi.
11. Sporcunun küfürlü patlaması, ona oyunu kaybettirdi.
12. Sanatçının küfürlü sanatı, bazı eleştirmenler tarafından tartışmalı olarak değerlendirildi.
13. Kitapta kullanılan küfürlü dil, bazı okuyucuları rahatsız etti.
14. Profesör, öğrencileri sınıfta küfürlü dil kullanmamaları konusunda uyardı.
15. Partideki küfürlü şakalar, herkes tarafından takdir edilmedi.
16. Filmdeki küfürlü sahneler, TV’de gösterilebilmesi için düzenlenmek zorunda kaldı.
18. Sporcu, basın toplantısında küfürlü dil kullanması nedeniyle cezalandırıldı.
19. Öğrencinin küfürlü hakaretleri, okuldan uzaklaştırılmasına neden oldu.
20. Restorandaki küfürlü davranış, müşterilerin ayrılması istenmesine neden oldu.