Proceed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Proceed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Proceed

Proceed, “ilerlemek” veya “devam etmek” anlamına gelen bir fiildir.

Örnek cümleler:

1. Please proceed with caution on this slippery road. (Bu kaygan yolda dikkatli ilerleyin.)
2. The meeting will proceed as scheduled. (Toplantı planlandığı gibi devam edecek.)
3. We cannot proceed until we receive further instructions. (Daha fazla talimat almadan ilerleyemeyiz.)
4. The investigation will proceed despite the lack of evidence. (Kanıt eksikliğine rağmen soruşturma devam edecek.)
5. The construction of the new building will proceed next month. (Yeni binanın inşası gelecek ay başlayacak.)
6. We need to proceed with caution in this delicate matter. (Bu hassas konuda dikkatli ilerlememiz gerekiyor.)
7. The police were given permission to proceed with the arrest. (Polise tutuklama yapma izni verildi.)
8. The project cannot proceed without proper funding. (Proje uygun finansman olmadan devam edemez.)
9. Please proceed to the exit in an orderly manner. (Lütfen düzenli bir şekilde çıkışa yönelin.)
10. The trial will proceed as planned, despite the defense’s objections. (Savunmanın itirazlarına rağmen duruşma planlandığı gibi devam edecek.)
11. The company will proceed with layoffs to cut costs. (Maliyetleri düşürmek için şirket işten çıkarmalarına devam edecek.)
12. We cannot proceed without your approval. (Onayınız olmadan ilerleyemeyiz.)
13. The plane will proceed to its destination despite the bad weather. (Kötü hava koşullarına rağmen uçak hedefine ilerleyecek.)
14. We will proceed with the project once we have all the necessary materials. (Gerekli tüm malzemelere sahip olduktan sonra projeye devam edeceğiz.)
15. The concert will proceed rain or shine. (Konser yağmurda veya güneşte devam edecek.)
16. The application cannot proceed without a valid email address. (Geçerli bir e-posta adresi olmadan başvuru devam edemez.)
17. The committee will proceed with the investigation despite the controversy. (Tartışmalara rağmen komite soruşturmaya devam ed

18. We will proceed with the plan once we have everyone’s agreement. (Herkesin anlaşması olduğunda plana devam edeceğiz.)
19. The game cannot proceed until all the players have arrived. (Tüm oyuncular gelene kadar oyun devam edemez.)
20. The project will proceed smoothly if we follow the timeline. (Zaman çizelgesine uyarsak proje sorunsuz devam edecek.)