Print İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Print İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Print” kelimesinin Türkçe anlamı ve açıklaması:

Print kelimesi İngilizce’de “yazdırmak” anlamına gelir. Bu kelime, belgelerin veya resimlerin yazıcıdan kağıda veya başka bir malzemeye aktarılması için kullanılır.

20 örnek cümle ve Türkçe anlamları:

1. I need to print these documents before the meeting. (Toplantıdan önce bu belgeleri yazdırmam gerek.)
2. Can you print this email for me? (Bu e-postayı benim için yazdırabilir misin?)
3. I accidentally printed the wrong file. (Yanlış dosyayı yanlışlıkla yazdırdım.)
4. She printed out the directions to the restaurant. (Restorana gitmek için yönleri yazdırdı.)
5. I don’t have a printer at home, so I can’t print anything. (Evde yazıcı yok, bu yüzden hiçbir şey yazdıramam.)
6. The printer is out of ink, so we can’t print anything until we replace it. (Yazıcının mürekkebi bitti, bu yüzden değiştirene kadar hiçbir şey yazdıramayız.)
7. He printed his name on the top of the page. (Sayfanın üstüne adını yazdı.)
8. The photo came out too dark when I printed it. (Fotoğrafı yazdırdığımda çok karanlık çıktı.)
9. We’re printing flyers to advertise the event. (Etkinliği duyurmak için el ilanı yazdırıyoruz.)
10. I always print my boarding pass before going to the airport. (Havaalanına gitmeden önce her zaman uçuş kartımı yazdırırım.)
11. She printed the recipe so she could make the cake later. (Tarifi yazdırdı, böylece daha sonra kek yapabilirdi.)
12. The printing press revolutionized the way information was disseminated. (Matbaa, bilginin yayılma şeklini değiştirdi.)
13. I accidentally hit print instead of save. (Kaydetmek yerine yanlışlıkla yazdırmaya bastım.)
14. The printer is making strange noises when I try to print. (Yazdırmaya

çalıştığımda yazıcı tuhaf sesler çıkarıyor.)
15. He printed out the contract and signed it. (Sözleşmeyi yazdırdı ve imzaladı.)

16. The magazine has a print circulation of 50,000 copies. (Derginin basılı tirajı 50.000 kopyadır.)
17. She printed the article from the internet and highlighted the important parts. (İnternetten makaleyi yazdırdı ve önemli yerleri vurguladı.)
18. We need to print enough copies for everyone in the meeting. (Toplantıdaki herkes için yeterli kopya yazdırmamız gerekiyor.)
19. The company has a print advertising budget of $10,000. (Şirketin 10.000 dolarlık bir basılı reklam bütçesi var.)
20. The printing technology has advanced significantly in the last decade. (Son on yılda baskı teknolojisi önemli ölçüde ilerledi.)