Foreyard İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Foreyard İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Foreyard (İngilizce: Foreyard) Nedir?

Foreyard, bir geminin ön direğine (foremast) bağlı olan ve direk ile geminin burnu arasındaki kısma denir.

Örnek Cümleler:

1. The sailor climbed up to the foreyard to adjust the sails. (Denizci, yelkenleri ayarlamak için foreyarda tırmandı.)
2. The captain stood at the foreyard, scanning the horizon for any signs of land. (Kaptan, kara işaretlerini aramak için foreyardda durdu ve ufku taradı.)
3. The storm caused the foreyard to break, and the crew had to quickly repair it. (Fırtına, foreyardın kırılmasına neden oldu ve mürettebatın hızla onarması gerekti.)
4. The flag was raised on the foreyard to signal the start of the race. (Yarışın başlangıcını bildirmek için bayrak foreyarda kaldırıldı.)
5. The seagull perched on the foreyard, observing the ship below. (Martı, aşağıdaki gemiyi gözlemleyerek foreyarda tünedi.)
6. The sailor lost his footing and fell from the foreyard into the sea. (Denizci, dengesini kaybetti ve foreyarddan denize düştü.)
7. The ship’s figurehead was carved to resemble a mermaid, with one arm reaching out towards the foreyard. (Gemideki figürbaş, bir denizkızını andıracak şekilde oyuldu ve kolu foreyarda uzatıldı.)
8. The crew hoisted the cargo onto the foreyard using ropes and pulleys. (Mürettebat, halatlar ve palangalar kullanarak yükü foreyarda kaldırdı.)
9. The ship’s bell was located near the foreyard, and it rang out every hour. (Geminin çanı foreyarda yakındı ve her saat çalardı.)
10. The sailor wrapped his arms around the foreyard to brace himself against the rough seas. (Denizci, sert denizlere karşı kendini tutmak için foreyardı sardı.)
11. The ship’s cat was known to climb the foreyard and perch there for hours. (Gemi kedisinin, saatlerce tünemek için foreyarda tırmandığı bilinirdi.)
12. The crew member used a telescope to scan the sails from the foreyard. (Mürettebat üyesi, yelkenleri foreyarddan tarayarak teleskop kullandı.)
13. The foreyard was damaged in the storm, and it had to be replaced at the next port. (Fırtına foreyarda hasara neden oldu ve bir sonraki limanda değiştirilmesi gerekti.)
14. The sailor had to crawl out along the foreyard to fix a torn sail. (Denizci, yırtık bir yelkeni tamir etmek için foreyard boyunca sürünmek zorunda kaldı.)
15. The ship’s rigging was attached to the foreyard with strong ropes. (Gemi donanımı, foreyarda sağlam halatlarla bağlıydı.)
16. The seaman climbed to the

top of the foreyard to get a better view of the approaching storm. (Denizci, yaklaşan fırtınayı daha iyi görmek için foreyardın tepesine tırmandı.)
17. The ship’s mascot, a parrot, perched on the foreyard and squawked at passing ships. (Gemi maskotu olarak bir papağan, foreyarda tüned ve geçen gemilere kükredi.)

  1. The sailor had to untangle a rope that had gotten caught in the foreyard rigging. (Denizci, foreyard donanımına takılan bir halatı çözmek zorunda kaldı.)
  2. The ship’s logbook was kept in a waterproof case on the foreyard. (Gemi günlüğü, su geçirmez bir kılıfta foreyardda tutulurdu.)
  3. The ship’s lookout stood at the foreyard, keeping watch for any potential hazards. (Gemi gözcüsü, olası tehlikeleri gözlemlemek için foreyardda durdu.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Denizci, yelkenleri ayarlamak için foreyarda tırmandı.
  2. Kaptan, kara işaretlerini aramak için foreyardda durdu ve ufku taradı.
  3. Fırtına, foreyardın kırılmasına neden oldu ve mürettebatın hızla onarması gerekti.
  4. Yarışın başlangıcını bildirmek için bayrak foreyarda kaldırıldı.
  5. Martı, aşağıdaki gemiyi gözlemleyerek foreyarda tünedi.
  6. Denizci, dengesini kaybetti ve foreyarddan denize düştü.
  7. Gemideki figürbaş, bir denizkızını andıracak şekilde oyuldu ve kolu foreyarda uzatıldı.
  8. Mürettebat, halatlar ve palangalar kullanarak yükü foreyarda kaldırdı.
  9. Geminin çanı foreyarda yakındı ve her saat çalardı.
  10. Denizci, sert denizlere karşı kendini tutmak için foreyardı sardı.
  11. Gemi kedisinin, saatlerce tünemek için foreyarda tırmandığı bilinirdi.
  12. Mürettebat üyesi, yelkenleri foreyarddan tarayarak teleskop kullandı.
  13. Fırtına foreyarda hasara neden oldu ve bir sonraki limanda değiştirilmesi gerekti.
  14. Denizci, yırtık bir yelkeni tamir etmek için foreyard boyunca sürünmek zorunda kaldı.
  15. Gemi donanımı, foreyarda sağlam halatlarla bağlıydı.
  16. Denizci, yaklaşan fırtınayı daha iyi görmek için foreyardın tepesine tırmandı.
  17. Gemi maskotu olarak bir papağan, foreyarda tüned ve geçen gemilere kükredi.
  18. Denizci, foreyard donanımına takılan bir halatı çözmek zorunda kaldı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.