Prick İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prick İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prick Nedir?

Prick İngilizcede “iğne batırmak” veya “çimdiklemek” anlamlarına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. She accidentally pricked her finger while sewing. (O dikiş dikarken yanlışlıkla parmağını iğneledi.)
  2. He pricked his thumb on a thorn. (O bir diken üzerine başparmağını batırdı.)
  3. I felt a sharp prick in my foot. (Ayak parmağımda keskin bir batma hissettim.)
  4. The cactus pricked me when I brushed against it. (Kaktüsüne dokunduğumda beni çimdikledi.)
  5. She pricked her ears up when she heard the sound. (Ses duyduğunda kulaklarını dikti.)
  6. The doctor pricked my finger to check my blood sugar. (Doktor kan şekerimi kontrol etmek için parmağıma iğne batırdı.)
  7. The dog pricked up its ears when it heard a noise. (Köpek bir ses duyduğunda kulaklarını dikti.)
  8. He pricked his skin with a needle to test his reaction. (Reaksiyonunu test etmek için derisine iğne batırdı.)
  9. The rose thorn pricked her finger. (Gül dikenleri onun parmağını çimdikledi.)
  10. I had a sudden prick of conscience and decided to apologize. (Aniden vicdan azabı hissettim ve özür dilemeye karar verdim.)
  11. The chef pricked the cake with a toothpick to see if it was done. (Şef kekin pişip pişmediğini anlamak için kürdanla iğne batırdı.)
  12. The child pricked the balloon with a pin and it burst. (Çocuk balonu iğneyle çimdikledi ve patladı.)
  13. The mosquito pricked my skin and left a red bump. (Sivrisinek derime iğne battı ve kırmızı bir kabarcık bıraktı.)
  14. She felt a prick of envy when she saw her friend’s new car. (Arkadaşının yeni arabasını görünce kıskançlık hissetti.)
  15. He pricked his finger with a safety pin to stay awake during the boring lecture. (Sıkıcı derste uyanık kalmak için güven

    lik pimiyle parmağını çimdikledi.)

  16. The doctor pricked the patient’s arm to administer a vaccine. (Doktor aşı yapmak için hastanın koluna iğne batırdı.)
  17. He felt a prick of sadness when he saw the old family photos. (Eski aile fotoğraflarını görünce hüzün hissetti.)
  18. The cactus prick can be very painful if you’re not careful. (Kaktüs çimdiklemesi dikkatli olmadığınız takdirde çok acı verici olabilir.)
  19. The athlete pricked his arm with a needle to take a blood sample. (Sporcu kan örneği almak için koluna iğne batırdı.)
  20. The rose bush pricked me when I reached for a flower. (Çiçek koparmak için uzandığımda gül ağacı beni çimdikledi.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. O dikiş dikarken yanlışlıkla parmağını iğneledi.
  2. O bir diken üzerine başparmağını batırdı.
  3. Ayak parmağımda keskin bir batma hissettim.
  4. Kaktüsüne dokunduğumda beni çimdikledi.
  5. Ses duyduğunda kulaklarını dikti.
  6. Doktor kan şekerimi kontrol etmek için parmağıma iğne batırdı.
  7. Köpek bir ses duyduğunda kulaklarını dikti.
  8. Reaksiyonunu test etmek için derisine iğne batırdı.
  9. Gül dikenleri onun parmağını çimdikledi.
  10. Aniden vicdan azabı hissettim ve özür dilemeye karar verdim.
  11. Şef kekin pişip pişmediğini anlamak için kürdanla iğne batırdı.
  12. Çocuk balonu iğneyle çimdikledi ve patladı.
  13. Sivrisinek derime iğne battı ve kırmızı bir kabarcık bıraktı.
  14. Arkadaşının yeni arabasını görünce kıskançlık hissetti.
  15. Sıkıcı derste uyanık kalmak için güvenlik pimiyle parmağını çimdikledi.
  16. Doktor aşı yapmak için hastanın koluna iğne batırdı.
  17. Eski aile fotoğraflarını görünce hüzün hissetti.
  18. Kaktüs çimdiklemesi dikkatli olmadığınız takdirde çok acı verici olabilir.
  19. Sporcu kan örneği almak için koluna iğne batırdı.
  20. Çiçek

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.