Prevalent İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Prevalent
Prevalent, yaygın veya hâkim anlamına gelir.
Örnek cümleler:
- Smoking is prevalent among teenagers in many countries. (Sigara içmek, birçok ülkede gençler arasında yaygındır.)
- Depression is prevalent in our society. (Depresyon, toplumumuzda yaygındır.)
- The flu is prevalent during the winter months. (Grip, kış aylarında yaygındır.)
- Obesity is becoming more prevalent in developed countries. (Obezite, gelişmiş ülkelerde daha yaygın hale geliyor.)
- Corruption is prevalent in some countries. (Yolsuzluk, bazı ülkelerde yaygındır.)
- The use of social media is prevalent among young people. (Sosyal medya kullanımı, gençler arasında yaygındır.)
- Domestic violence is prevalent in many households. (Aile içi şiddet, birçok evde yaygındır.)
- English is the most prevalent language in the world. (İngilizce, dünyadaki en yaygın dil.)
- Poverty is prevalent in some parts of the world. (Yoksulluk, dünyanın bazı bölgelerinde yaygındır.)
- Diabetes is prevalent among older adults. (Diyabet, yaşlı yetişkinler arasında yaygındır.)
- Cyberbullying is becoming more prevalent among young people. (Sanal zorbalık, gençler arasında daha yaygın hale geliyor.)
- Racism is still prevalent in many societies. (Irkçılık, hala birçok toplumda yaygındır.)
- Climate change is becoming more prevalent around the world. (İklim değişikliği, dünya genelinde daha yaygın hale geliyor.)
- Fake news is prevalent on social media. (Sahte haberler, sosyal medyada yaygındır.)
- Gender inequality is prevalent in many workplaces. (Cinsiyet eşitsizliği, birçok işyerinde yaygındır.)
- Smoking is prevalent among people with mental health issues. (Sigara içmek, zihinsel sağlık sorunları olan kişiler arasında yaygındır.)
- Animal cruelty is prevalent in some countries. (Hayvan istismarı, bazı ülkelerde yaygındır.)
- Addiction to technology is becoming more prevalent among young people. (Teknoloji bağımlılığı, gençler arasında daha yaygın hale geliyor.)
- Terrorism is prevalent in some parts of the world. (Terörizm, dünyanın bazı bölgelerinde yaygındır.)
- Corruption in politics is prevalent in some countries. (Siyasetteki yolsuzluk, bazı ülkelerde yaygındır.)
- Skin cancer is prevalent among people who spend a lot of time in the sun. (Cilt kanseri, güneşte çok zaman geçiren kişiler arasında yaygındır.)
- Alcoholism is prevalent in many societies. (Alkolizm, birçok toplumda yaygındır.)
- Air pollution is prevalent in many cities around the world. (Hava kirliliği, dünya genelinde birçok şehirde yaygındır.)
- Sexual harassment is prevalent in some workplaces. (Cinsel taciz, bazı işyerlerinde yaygındır.)
- Inequality in education is prevalent in some countries. (Eğitimde eşitsizlik, bazı ülkelerde yaygındır.)
- Cybercrime is becoming more prevalent with the increase in online activities. (Sanal suçlar, çevrimiçi faaliyetlerin artmasıyla daha yaygın hale geliyor.)
- Drug abuse is prevalent among teenagers in some societies. (Uyuşturucu madde kötüye kullanımı, bazı toplumlarda gençler arasında yaygındır.)
- Child labor is prevalent in some parts of the world. (Çocuk işçilik, dünyanın bazı bölgelerinde yaygındır.)
- Obesity is prevalent among people who consume fast food frequently. (Obezite, fast food tüketimi sık olan kişiler arasında yaygındır.)
- Discrimination based on race or ethnicity is prevalent in some societies. (Irk veya etnik köken temelli ayrımcılık, bazı toplumlarda yaygındır.)
Hemen Yorum Yaz