Forebode İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forebode İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forebode Nedir?

Forebode, bir şeyin olacağını önceden hissetmek ya da tahmin etmek anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. I have a feeling that this project will forebode success. (Bu proje başarıya işaret ediyor gibi hissediyorum.)
  2. The dark clouds forebode a storm. (Karanlık bulutlar bir fırtınanın habercisi gibi görünüyor.)
  3. The eerie silence in the house forebodes something terrible. (Evdeki ürkütücü sessizlik bir şeylerin korkunç olacağının işareti gibi.)
  4. The sudden change in his behavior forebodes trouble. (Davranışındaki ani değişiklik sorunların habercisi gibi görünüyor.)
  5. The fortune teller’s prediction foreboded a significant change in my life. (Falcının öngörüsü hayatımda önemli bir değişiklik olacağını önceden hissettiriyordu.)
  6. The prophet’s words foreboded a catastrophic event. (Peygamberin sözleri felaket bir olayın habercisi gibiydi.)
  7. The dark omens forebode a bleak future. (Karanlık alametler karanlık bir geleceğin işareti gibi.)
  8. The broken mirror forebodes seven years of bad luck. (Kırık ayna yedi yıl şanssızlığın işareti olarak kabul edilir.)
  9. The black cat crossing your path is said to forebode misfortune. (Yolunuzun önünden geçen siyah kedi uğursuzluk işareti olarak kabul edilir.)
  10. The stormy sea forebodes danger for the sailors. (Fırtınalı deniz denizciler için tehlike işareti olarak görünüyor.)
  11. The sudden drop in stock prices forebodes an economic recession. (Hisse senedi fiyatlarındaki ani düşüş ekonomik bir durgunluğun işareti gibi.)
  12. The eerie silence in the forest forebodes the presence of a predator. (Ormanda ürkütücü sessizlik bir avcının varlığının işareti olabilir.)
  13. The change in the political climate forebodes a shift in power. (Politik ortamdaki değişim güç dengesinde bir kaymayı işaret ediyor.)
  14. The ominous music forebodes a scary scene in the movie. (Ürkütücü müzik filmde korkunç bir sahnenin işareti olabilir.)
  15. The increase in crime rates forebodes a dangerous neighborhood. (Suç oranındaki artış tehlikeli bir mahallenin işareti olabilir.)
  16. The ominous feeling in my gut forebodes a bad outcome. (Bağırsaklarımdaki ürkütücü his kötü bir sonucun işareti olabilir.)
  17. The astrologer’s prediction forebodes a major change in my career. (Astrologun öngörüsü kariyerimde büyük bir değişikliğin işaretçisi gibi.)
  18. The strange behavior of the dog forebodes an imminent earthquake. (

The dog’s unusual barking and howling forebode an impending earthquake. (Köpeğin garip havlaması ve uluması yaklaşan bir depremin işaretçisi gibi.)
19. The creaking sound of the old house forebodes its imminent collapse. (Eski evin gıcırtılı sesi yakında çöküşünün işaretçisi gibi.)

  1. The dark dreams that she had foreboded a tragic event in her life. (Onun gördüğü karanlık rüyalar hayatındaki bir trajedinin işareti gibi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.