Prevail Upon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prevail Upon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prevail Upon Nedir?


Prevail upon, bir kişinin bir şeyi yapması veya yapmaması için ısrar etmek veya onu ikna etmek anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. I tried to prevail upon him to stop smoking. (Onu sigara içmeyi bırakması için ikna etmeye çalıştım.)
  2. She prevailed upon her boss to give her a raise. (Patronunu ona maaş artışı vermesi için ikna etti.)
  3. They prevailed upon the council to reconsider the decision. (Konseyi kararlarını yeniden gözden geçirmeleri için ikna ettiler.)
  4. I couldn’t prevail upon her to change her mind. (Onu fikrini değiştirmesi için ikna edemedim.)
  5. He finally prevailed upon his parents to let him study abroad. (Sonunda ebeveynlerini yurt dışında okumasına izin vermeleri için ikna etti.)
  6. The teacher prevailed upon the students to do their homework. (Öğretmen öğrencileri ev ödevlerini yapmaları konusunda ikna etti.)
  7. The company prevailed upon the government to change the law. (Şirket hükümeti yasanın değiştirilmesi konusunda ikna etti.)
  8. I hope I can prevail upon you to come to my party. (Umarım seni partime gelmeye ikna edebilirim.)
  9. She prevailed upon her friends to donate to the charity. (Arkadaşlarını hayırseverliğe bağış yapmaları konusunda ikna etti.)
  10. The coach prevailed upon the team to work harder. (Antrenör takımı daha sıkı çalışmaları konusunda ikna etti.)
  11. He tried to prevail upon her to marry him. (Onu evlenmeye ikna etmeye çalıştı.)
  12. The company prevailed upon the customers to buy their new product. (Şirket müşterilerini yeni ürünlerini satın almaları konusunda ikna etti.)
  13. She prevailed upon her husband to take her on a vacation. (Kocasını tatile gitmeleri konusunda ikna etti.)
  14. The manager prevailed upon the employees to work overtime. (Yönetici çalışanları fazla mesai yapmaları konusunda ikna etti.)
  15. They prevailed upon the judge to reduce the sentence. (Hakimi cezanın azaltılması konusunda ikna ettiler.)
  16. I was able to prevail upon him to let me borrow his car. (Onu aracını ödünç almama izin vermesi için ikna edebildim.)
  17. She tried to prevail upon her children to eat their vegetables. (Çocuklarının sebzelerini yemeleri konusunda ikna etmeye çalıştı.)
  18. The company prevailed upon the union to accept the new contract. (Şirket sendikanın yeni sözleşmeyi kabul etmesi konusunda ikna etti.)
  19. He prevailed upon his boss to give him a promotion. (Patronunu terfi etmesi konusunda ikna etti.)
  20. She couldn’t prevail upon her

husband to stop drinking. (Eşini içki içmeyi bırakması konusunda ikna edemedi.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Onu sigara içmeyi bırakması için ikna etmeye çalıştım.
  2. Patronunu ona maaş artışı vermesi için ikna etti.
  3. Konseyi kararlarını yeniden gözden geçirmeleri için ikna ettiler.
  4. Onu fikrini değiştirmesi için ikna edemedim.
  5. Sonunda ebeveynlerini yurt dışında okumasına izin vermeleri için ikna etti.
  6. Öğretmen öğrencileri ev ödevlerini yapmaları konusunda ikna etti.
  7. Şirket hükümeti yasanın değiştirilmesi konusunda ikna etti.
  8. Umarım seni partime gelmeye ikna edebilirim.
  9. Arkadaşlarını hayırseverliğe bağış yapmaları konusunda ikna etti.
  10. Antrenör takımı daha sıkı çalışmaları konusunda ikna etti.
  11. Onu evlenmeye ikna etmeye çalıştı.
  12. Şirket müşterilerini yeni ürünlerini satın almaları konusunda ikna etti.
  13. Kocasını tatile gitmeleri konusunda ikna etti.
  14. Yönetici çalışanları fazla mesai yapmaları konusunda ikna etti.
  15. Hakimi cezanın azaltılması konusunda ikna ettiler.
  16. Onu aracını ödünç almama izin vermesi için ikna edebildim.
  17. Çocuklarının sebzelerini yemeleri konusunda ikna etmeye çalıştı.
  18. Şirket sendikanın yeni sözleşmeyi kabul etmesi konusunda ikna etti.
  19. Patronunu terfi etmesi konusunda ikna etti.
  20. Eşini içki içmeyi bırakması konusunda ikna edemedi.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.