Presaging İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Presaging İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Presaging Nedir?

Presaging, bir olayın veya durumun gelecekte gerçekleşeceğine dair önceden işaretler verme anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. The dark clouds presaged an impending storm.

    (Karanlık bulutlar yaklaşan bir fırtınanın işaretini verdi.)

  2. His angry outburst presaged trouble to come.

    (Öfkeli çıkışı gelecek sorunların işaretini verdi.)

  3. The sudden drop in sales presaged a company-wide crisis.

    (Satışlardaki ani düşüş, şirket genelinde bir krizin işaretini verdi.)

  4. The eerie silence presaged something sinister.

    (Ürkütücü sessizlik, bir şeyin kötü olduğunun işaretini verdi.)

  5. The early symptoms of the disease presaged a long and difficult battle.

    (Hastalığın erken belirtileri, uzun ve zorlu bir mücadelenin işaretini verdi.)

  6. Their lack of communication presaged the end of their relationship.

    (İletişim eksikliği, ilişkilerinin sonunun işaretini verdi.)

  7. The economic indicators presage a recession.

    (Ekonomik göstergeler bir durgunluğun işaretini veriyor.)

  8. The ominous clouds presaged a stormy night.

    (Ürkütücü bulutlar, fırtınalı bir geceye işaret etti.)

  9. Their heated argument presaged the end of their partnership.

    (Ateşli tartışmaları, iş ortaklıklarının sonunu işaret etti.)

  10. The increasing tension presages a violent confrontation.

    (Artan gerilim, şiddetli bir karşılaşmanın işaretini veriyor.)

  11. The sudden drop in temperature presages an early winter.

    (Sıcaklıktaki ani düşüş, erken bir kışın işaretini veriyor.)

  12. The stock market’s decline presages a period of economic uncertainty.

    (Hisse senedi piyasasındaki düşüş, ekonomik belirsizlik dönemine işaret ediyor.)

  13. The ominous tone of his voice presaged bad news.

    (Ses tonundaki ürkütücü hava, kötü haberlerin işaretini verdi.)

  14. The signs of exhaustion presaged an impending collapse.

    (Tükenmişlik belirtileri, yaklaşan bir çöküşün işaretini verdi.)

  15. The early success of the project presaged great things to come.

    (Projenin erken başarısı, gelecekte büyük şeylerin işaretini verdi.)

  16. The disturbing dream presaged a traumatic event.

    (Rahatsız edici rüya, travmatik bir olayın işaretini verdi.)

  17. The tension in the air presaged an impending argument.

    (Havada hissedilen gerilim, yaklaşan bir tartışmanın işaretini verdi.)

  18. The strange behavior of the animals presaged an earthquake.

    (Hayvanların tuhaf davranışları, bir depremin işaretini verdi.)

  19. The red sky at night presages good weather the next day.

    (Akşam kırmızı gökyüzü, ertesi gün iyi hava şartlarının işaretini verir.)

  20. The lack of funding presages the closure of the project.

    (Fon eksikliği, projenin kapanışını işaret ediyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.