Prefix İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prefix İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prefix İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prefix, kelime köklerine eklenerek yeni anlamlar kazandıran ön eklerdir. Örneğin, “un-” kelimesi “do” fiilinin önüne geldiğinde “undo” kelimesini oluşturur ve “geri almak” anlamı kazandırır.

İşte örnek cümleler:

1. I have to reread this book before the exam. (Bu kitabı sınavdan önce tekrar okumalıyım.)
2. The singer was unprepared for the audition. (Şarkıcı, elemeye hazırlıksızdı.)
3. The new policy is preapproved by the board. (Yeni politika, yönetim kurulu tarafından önceden onaylandı.)
4. The anteroom was quiet and peaceful. (Antre sessiz ve huzurluydu.)
5. Postgraduate education is important for career advancement. (Lisansüstü eğitim, kariyer ilerlemesi için önemlidir.)
6. The supermarket offers a wide variety of precooked meals. (Süpermarket, geniş bir yelpazede önceden pişirilmiş yemekler sunar.)
7. The bicycle is semiautomatic, so it’s easy to use. (Bisiklet yarı otomatiktir, bu nedenle kullanımı kolaydır.)
8. The musician played a prelude before starting the main performance. (Müzisyen, ana performansı başlatmadan önce bir önsöz çaldı.)
9. The submarine dove underwater to search for the wreckage. (Denizaltı enkazı aramak için suya daldı.)
10. The aircraft was flying subsonic speed. (Uçak, sesten daha yavaş bir hızda uçuyordu.)
11. The prehistoric era is a period before recorded history. (Tarih öncesi çağ, kaydedilmiş tarih öncesi dönemdir.)
12. The antisocial behavior is not acceptable in our community. (Antisosyal davranış, topluluğumuzda kabul edilemez.)
13. The antibiotic medication helped to cure the infection. (Antibiyotik ilaç enfeksiyonun tedavisine yardımcı oldu.)
14. The government implemented a new antiterrorism policy. (Hükümet, yeni bir terörle mücadele politikası uyguladı.)
15. The athlete was disqualified for using performance-enhancing drugs. (Sporcu, performans artırıcı ilaçlar kullanarak diskalifiye edildi.)
16. The company provides an online preordering service. (Şirket, çevrimiçi ön sipariş hizmeti sunar.)
17. The automobile has antilock brakes for safety. (Araba, güvenlik için kaymayı önleyen frenlere sahiptir.)
18. The computer has a preinstalled antivirus program. (Bilgisayarın önceden yüklenmiş bir antivirüs programı vardır.)
19. The product has a premade design for convenience. (Ürün, kullanım kolaylığı için önc

eden bir tasarıma sahiptir.)
20. The preschool teacher taught the children prewriting skills. (Anaokulu öğretmeni, çocuklara yazmaya hazırlık becerileri öğretti.)

Prefixler, İngilizce’de yaygın olarak kullanılan kelime yapılarının bir parçasıdır. Bu nedenle, İngilizce öğrenirken prefixleri öğrenmek ve cümle içinde nasıl kullanıldıklarını anlamak önemlidir.