Preferentially İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Preferentially İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Preferentially Nedir?

Preferentially, “önceden, tercihen” anlamına gelen bir zarftır.

Örnek Cümleler:

1. I preferentially choose healthy food over junk food. (Ben sağlıklı yiyecekleri tercih ederim.)
2. The company preferentially hires candidates with experience. (Şirket öncelikle deneyimli adayları işe alır.)
3. She preferentially listens to classical music. (O, öncelikle klasik müzik dinler.)
4. We preferentially book hotels with free breakfast. (Biz öncelikle ücretsiz kahvaltı sunan otelleri rezerve ederiz.)
5. The team preferentially plays on natural grass fields. (Takım öncelikle doğal çim sahalarda oynar.)
6. The professor preferentially grades assignments with proper citations. (Profesör öncelikle doğru kaynakça kullanan ödevleri notlandırır.)
7. The government preferentially allocates funds to education. (Hükümet öncelikle eğitime fon ayırır.)
8. I preferentially buy organic vegetables. (Ben öncelikle organik sebzeler alırım.)
9. The chef preferentially uses fresh ingredients. (Şef öncelikle taze malzemeler kullanır.)
10. The company preferentially promotes employees with leadership skills. (Şirket öncelikle liderlik becerilerine sahip çalışanları terfi ettirir.)
11. He preferentially watches action movies. (O, öncelikle aksiyon filmleri izler.)
12. The museum preferentially exhibits local artists. (Müze öncelikle yerel sanatçıları sergiler.)
13. The doctor preferentially prescribes non-invasive treatments. (Doktor öncelikle cerrahi olmayan tedavileri reçete eder.)
14. I preferentially shop at small, locally-owned businesses. (Ben öncelikle küçük, yerel işletmelerden alışveriş yaparım.)
15. The professor preferentially assigns readings from diverse authors. (Profesör öncelikle çeşitli yazarların kitaplarını okumaya atar.)
16. The hotel preferentially accommodates guests with disabilities. (Otel öncelikle engelli misafirleri ağırlar.)
17. The coach preferentially selects players based on skill level. (Antrenör öncelikle beceri düzeyine göre oyuncu seçer.)
18. I preferentially choose eco-friendly products. (Ben öncelikle çevre dostu ürünleri seçerim.)
19. The school preferentially admits students with high academic performance. (Okul öncelikle yüksek akademik performansa sahip öğrencileri kabul eder.)
20. The artist preferentially uses recycled materials in their art. (Sanatçı öncelikle geri dönüştürülmüş malzemeleri sanatında kullanır.)

21. The company preferentially partners with socially responsible organizations. (Şirket öncelikle sosyal sorumluluk sahibi kuruluşlarla iş ortaklığı yapar.)
22. She preferentially travels to destinations with cultural significance. (O, öncelikle kültürel öneme sahip yerlere seyahat eder.)
23. The teacher preferentially uses interactive teaching methods. (Öğretmen öncelikle etkileşimli öğretim yöntemlerini kullanır.)
24. I preferentially choose products with minimal packaging. (Ben öncelikle az ambalajlı ürünleri seçerim.)
25. The restaurant preferentially sources ingredients locally. (Restoran öncelikle yerel kaynaklardan malzeme temin eder.)
26. The government preferentially supports small businesses. (Hükümet öncelikle küçük işletmelere destek verir.)
27. He preferentially listens to podcasts on current events. (O, öncelikle güncel konulara odaklanan podcast’leri dinler.)
28. The company preferentially invests in sustainable technology. (Şirket öncelikle sürdürülebilir teknolojiye yatırım yapar.)
29. The teacher preferentially assigns group projects to promote teamwork. (Öğretmen öncelikle takım çalışmasını teşvik etmek için grup projeleri atar.)
30. I preferentially choose clothes made from natural materials. (Ben öncelikle doğal malzemelerden yapılmış kıyafetleri tercih ederim.)