Prefect İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prefect İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

PREFECT NEDİR?


Prefect, İngilizce bir kelime olup, “mükemmel, mükemmel derecede uygun veya uygundur” anlamlarına gelir. Ayrıca, bazı ülkelerde, özellikle Fransa’da, belirli bir bölgenin yönetiminde görev yapan yerel bir yönetici için kullanılır.

ÖRNEK CÜMLELER

  1. She is the prefect candidate for the job. (O, iş için mükemmel adaydır.)
  2. The weather is prefect for a picnic. (Hava piknik yapmak için mükemmel.)
  3. The dress fits her perfectly, it’s prefect. (Elbise ona tam oturuyor, mükemmel.)
  4. He was the prefect host, making sure everyone had a good time. (Herkesin iyi vakit geçirdiğinden emin olmak için mükemmel bir ev sahibiydi.)
  5. The timing is prefect, we should be able to catch the train. (Zamanlama mükemmel, treni yetiştirebilmeliyiz.)
  6. The hotel’s location is prefect, it’s close to all the tourist attractions. (Otelin konumu mükemmel, tüm turistik yerlere yakın.)
  7. The meal was prefect, we all enjoyed it. (Yemek mükemmeldi, hepsi beğendik.)
  8. The painting is prefect, it captures the essence of the scenery. (Tablo mükemmel, manzaranın ruhunu yakalıyor.)
  9. Her English is prefect, she must have studied abroad. (İngilizcesi mükemmel, muhtemelen yurtdışında okumuştur.)
  10. The movie was prefect, it had everything: drama, action, and romance. (Film mükemmeldi, her şeyi vardı: drama, aksiyon ve romantizm.)
  11. The cake turned out prefect, it’s delicious. (Kek mükemmel oldu, lezzetli.)
  12. The beach is prefect for swimming, the water is crystal clear. (Plaj yüzmek için mükemmel, su kristal berraklığında.)
  13. The timing of the meeting is prefect, everyone can attend. (Toplantının zamanlaması mükemmel, herkes katılabilir.)
  14. The dress rehearsal went prefect, the show should be a success. (Kostüm provası mükemmel geçti, gösteri başarılı olmalı.)
  15. The wine complements the meal perfectly, it’s a prefect pairing. (Şarap yemeği tamamlıyor, mükemmel bir eşleştirme.)
  16. The book is a prefect example of historical fiction. (Kitap tarihi kurgunun mükemmel bir örneği.)
  17. The hotel room is prefect, it has a beautiful view of the city. (Otel odası mükemmel, şehrin güzel bir manzarası var.)
  18. His timing is always prefect, he’s a great comedian. (Zamanlaması her zaman mükemmel, harika bir komedyen.)
  19. The car is in prefect condition, it looks brand new. (Araba mükemmel durumda, yeni
  1. The school prefects are responsible for maintaining discipline and order in the school. (Okul öğrenci başkanları, okulda disiplin ve düzeni sağlamakla sorumludur.)

Türkçe Karşılıklar

  1. O, iş için mükemmel adaydır.
  2. Hava piknik yapmak için mükemmel.
  3. Elbise ona tam oturuyor, mükemmel.
  4. Herkesin iyi vakit geçirdiğinden emin olmak için mükemmel bir ev sahibiydi.
  5. Zamanlama mükemmel, treni yetiştirebilmeliyiz.
  6. Otelin konumu mükemmel, tüm turistik yerlere yakın.
  7. Yemek mükemmeldi, hepsi beğendik.
  8. Tablo mükemmel, manzaranın ruhunu yakalıyor.
  9. İngilizcesi mükemmel, muhtemelen yurtdışında okumuştur.
  10. Film mükemmeldi, her şeyi vardı: drama, aksiyon ve romantizm.
  11. Kek mükemmel oldu, lezzetli.
  12. Plaj yüzmek için mükemmel, su kristal berraklığında.
  13. Toplantının zamanlaması mükemmel, herkes katılabilir.
  14. Kostüm provası mükemmel geçti, gösteri başarılı olmalı.
  15. Şarap yemeği tamamlıyor, mükemmel bir eşleştirme.
  16. Kitap tarihi kurgunun mükemmel bir örneği.
  17. Otel odası mükemmel, şehrin güzel bir manzarası var.
  18. Zamanlaması her zaman mükemmel, harika bir komedyen.
  19. Araba mükemmel durumda, yeni gibi görünüyor.
  20. Okul öğrenci başkanları, okulda disiplin ve düzeni sağlamakla sorumludur.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.