Predominantly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Predominantly Nedir?
Predominantly, bir şeyin çoğunlukla ya da baskın bir şekilde olduğunu ifade eden bir İngilizce sıfat.
Örnek Cümleler:
-
Predominantly Muslim countries observe the holy month of Ramadan.
(Türkçe: Çoğunluğu Müslüman ülkeler Ramazan ayını kutlarlar.) -
The class is predominantly made up of girls.
(Türkçe: Sınıfın çoğunluğunu kızlar oluşturur.) -
The movie is predominantly a comedy, but it has some dramatic scenes too.
(Türkçe: Film çoğunlukla bir komedi, ancak bazı dramatik sahneleri de var.) -
The team’s strategy was predominantly defensive in nature.
(Türkçe: Takımın stratejisi çoğunlukla defansif bir yapıya sahipti.) -
The museum’s collection is predominantly focused on modern art.
(Türkçe: Müzenin koleksiyonu çoğunlukla modern sanata odaklanmıştır.) -
The region is predominantly agricultural, with farming being the main source of income.
(Türkçe: Bölge çoğunlukla tarımsal bir yapıya sahiptir ve çiftçilik temel gelir kaynağıdır.) -
The company’s profits are predominantly derived from its overseas operations.
(Türkçe: Şirketin karı çoğunlukla yurtdışı operasyonlarından elde edilmektedir.) -
The restaurant’s menu is predominantly vegetarian, with only a few non-vegetarian options.
(Türkçe: Restoranın menüsü çoğunlukla vejetaryen yemeklerden oluşur, sadece birkaç adet etli yemek seçeneği vardır.) -
The language spoken in this region is predominantly Spanish.
(Türkçe: Bu bölgede konuşulan dil çoğunlukla İspanyolcadır.) -
The building’s architecture is predominantly Gothic in style.
(Türkçe: Bina mimarisi çoğunlukla Gotik tarzındadır.) -
The country’s economy is predominantly based on oil exports.
(Türkçe: Ülkenin ekonomisi çoğunlukla petrol ihracatına dayanmaktadır.) -
The book’s theme is predominantly centered around love and relationships
-
The music festival is predominantly electronic, with some live bands performing as well.
(Türkçe: Müzik festivali çoğunlukla elektronik müzik ağırlıklıdır, ancak bazı canlı gruplar da sahne alacak.) -
The population in this city is predominantly young and educated.
(Türkçe: Bu şehirdeki nüfus çoğunlukla genç ve eğitimlidir.) -
The weather in this region is predominantly sunny throughout the year.
(Türkçe: Bu bölgedeki hava çoğunlukla yıl boyunca güneşlidir.) -
The team’s style of play is predominantly attacking, with a focus on scoring goals.
(Türkçe: Takımın oyun tarzı çoğunlukla hücum ağırlıklıdır ve gol atmaya odaklanmıştır.) -
The city’s skyline is predominantly made up of skyscrapers.
(Türkçe: Şehrin silueti çoğunlukla gökdelenlerden oluşur.) -
The culture in this country is predominantly collectivist, with an emphasis on community and family.
(Türkçe: Bu ülkedeki kültür çoğunlukla toplulukçu bir yapıya sahiptir ve aile ve toplum önemlidir.) -
The language used in this book is predominantly formal, with a focus on academic writing.
(Türkçe: Bu kitapta kullanılan dil çoğunlukla resmi bir yapıya sahiptir ve akademik yazıya odaklanmıştır.) -
The company’s marketing strategy is predominantly digital, with a focus on social media and online advertising.
(Türkçe: Şirketin pazarlama stratejisi çoğunlukla dijital bir yapıya sahiptir ve sosyal medya ve online reklama odaklanmıştır.)
Hemen Yorum Yaz