Precipitously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Precipitously İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Precipitously (Ansızın)

Precipitously, ansızın, hızlı ve beklenmedik bir şekilde anlamına gelir. İşte örnek cümleler:

  1. The stock market dropped precipitously, causing investors to panic. (Hisse senedi piyasası ansızın düştü, yatırımcıları panikletti.)
  2. The car sped up precipitously as the driver lost control. (Sürücü kontrolü kaybettiğinde araba ansızın hızlandı.)
  3. The plane descended precipitously, causing passengers to feel dizzy. (Uçak ansızın alçaldı ve yolcuların başı döndü.)
  4. The temperature dropped precipitously, causing snow to fall. (Sıcaklık ansızın düştü ve kar yağmaya başladı.)
  5. The company’s profits declined precipitously due to poor management. (Firma karları kötü yönetim nedeniyle ansızın azaldı.)
  6. The river rose precipitously after a heavy rain. (Şiddetli bir yağmurun ardından nehir ansızın yükseldi.)
  7. The climber slipped and fell precipitously down the mountain. (Tırmanıcı kaydı ve ansızın dağdan düştü.)
  8. The athlete’s performance declined precipitously after suffering an injury. (Sporcu sakatlandıktan sonra performansı ansızın düştü.)
  9. The baby’s temperature rose precipitously, causing concern for the parents. (Bebek sıcaklığı ansızın yükseldi ve ebeveynleri endişelendirdi.)
  10. The road suddenly became precipitously steep, making it difficult for the car to climb. (Yol ansızın dikleşti ve aracın tırmanması zorlaştı.)
  11. The company’s reputation declined precipitously after a scandal. (Firmanın itibarı bir skandalın ardından ansızın düştü.)
  12. The patient’s health deteriorated precipitously, requiring urgent medical attention. (Hastanın sağlığı ansızın kötüleşti ve acil tıbbi müdahale gerektirdi.)
  13. The storm arrived precipitously, catching many people off guard. (Fırtına ansızın geldi ve birçok insanı hazırlıksız yakaladı.)
  14. The building collapsed precipitously, causing significant damage. (Bina ansızın çöktü ve önemli hasara neden oldu.)
  15. The singer’s popularity declined precipitously after a controversial statement.
  1. The car skidded precipitously on the icy road. (Araba buzlu yolda ansızın kaydı.)
  2. The hiker lost his footing and tumbled precipitously down the hill. (Dağcı ayağını kaybetti ve ansızın tepeyi yuvarlandı.)
  3. The economy of the country collapsed precipitously due to political instability. (Ülkenin ekonomisi siyasi istikrarsızlık nedeniyle ansızın çöktü.)
  4. The price of oil rose precipitously due to supply chain disruptions. (Petrol fiyatları, tedarik zinciri bozulmaları nedeniyle ansızın yükseldi.)
  5. The team’s chances of winning declined precipitously after their star player got injured. (Takımın kazanma şansı, yıldız oyuncusunun sakatlanmasının ardından ansızın azaldı.)

Bu örnek cümleler, “precipitously” kelimesinin farklı bağlamlarda nasıl kullanılabileceğini göstermektedir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.