Floozy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Floozy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Floozy Nedir?

Floozy, özellikle kadınlar için ahlaki açıdan tartışmalı bir terimdir. Genellikle cinsel olarak açık kadınlar için kullanılır ve bu kişilerin kolay bir şekilde flört ettiği veya erkeklerle birlikte olduğu varsayılır. Bu terim genellikle olumsuz bir çağrışım taşır ve aşağılayıcı olarak kabul edilir.

Örnek Cümleler:

  1. She’s been labeled a floozy because of her provocative dress sense. (Provokatif giyim tarzı nedeniyle ona “floozy” deniyor.)
  2. I don’t think it’s fair to call her a floozy just because she enjoys flirting. (Sadece flört etmeyi sevdiği için ona floozy demenin adil olduğunu düşünmüyorum.)
  3. He’s always going out with different girls. He’s such a floozy. (Sürekli farklı kızlarla çıkıyor. O gerçek bir floozy.)
  4. I’m not going to let anyone call me a floozy just because I choose to dress a certain way. (Belirli bir şekilde giyinmeyi tercih ettiğim için bana floozy demelerine izin vermeyeceğim.)
  5. She may dress provocatively, but that doesn’t make her a floozy. (Provokatif giyinebilir ama o bir floozy değil.)
  6. I don’t know why people assume that a woman who enjoys sex must be a floozy. (Seks yapmaktan hoşlanan bir kadının neden floozy olduğunu varsayıyorlar bilmiyorum.)
  7. He accused her of being a floozy because she had a lot of male friends. (Erkek arkadaşları çok olduğu için ona floozy olduğunu iddia etti.)
  8. I wish people wouldn’t judge me based on their outdated ideas about what makes a woman a floozy. (Kadınların bir floozy olması için eskimiş fikirlerine dayanarak beni yargılamalarını istemiyorum.)
  9. She’s not a floozy, she’s just confident in her sexuality. (O bir floozy değil, sadece cinselliğinde kendine güveniyor.)
  10. I can’t believe he would call her a floozy just because she’s had multiple partners. (Çok sayıda partneri olduğu için ona floozy demesine inanamıyorum.)
  11. Just because a woman enjoys dressing up and going out doesn’t make her a floozy. (Bir kadın giyinmeyi ve dışarı çıkmayı seviyorsa bu onun bir floozy olduğu anlamına gelmez.)
  12. She was labeled a floozy by her coworkers because of her outgoing personality. (Dışa dönük kişiliği nedeniyle iş arkadaşları ona floozy dediler.)
  13. I hate how society judges women and automatically assumes they’re floozies if they enjoy sex. (Toplumun kadınları yargılamasını ve seks yapmaktan hoşlanıyorlarsa otomatik olarak floozy olduklarını vars
  1. It’s ridiculous to call someone a floozy just because they have a lot of male friends. (Sadece çok sayıda erkek arkadaşı olduğu için birini floozy olarak adlandırmak saçma.)
  2. I don’t understand why some people think it’s okay to shame women by calling them floozies. (Bazı insanların kadınları floozy diye adlandırarak utanç verici hissettirmenin doğru olduğunu düşünmüyorum.)
  3. She’s been unfairly labeled a floozy just because she likes to flirt. (Flört etmeyi sevdiği için haksız yere floozy diye adlandırılıyor.)
  4. He’s such a hypocrite for calling her a floozy when he’s slept with just as many people. (O kadar çok kişiyle yattığı halde ona floozy diye hitap ettiği için o bir ikiyüzlü.)
  5. Just because she dresses provocatively doesn’t mean she’s a floozy. (Provokatif giyinmesi onun bir floozy olduğu anlamına gelmez.)
  6. I hate how the media always portrays female celebrities as floozies just because they’re confident and open about their sexuality. (Kadın ünlüleri her zaman cinselliği hakkında açık ve kendine güvenen oldukları için medyanın floozy olarak tasvir etmesinden nefret ediyorum.)
  7. We need to stop using terms like floozy to shame and degrade women for their choices and actions. (Seçimleri ve eylemleri için kadınları utanç verici ve aşağılayıcı kelimelerle adlandırmayı bırakmalıyız.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.