Precipitate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Precipitate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Precipitate

Precipitate kelimesinin Türkçe anlamı “çökeltmek” veya “çökmek” olarak kullanılmaktadır. Bu kelime, kimya, fizik ve meteoroloji gibi çeşitli bilim dallarında sıklıkla kullanılmaktadır.

İşte 20 örnek cümle:

1. The chemist added a chemical to the solution to precipitate the solid.
   (Temmuz, katı maddeyi çökelmesi için çözeltiye bir kimyasal madde ekledi.)

2. The rain began to precipitate just as we arrived at the train station.
   (Tren istasyonuna geldiğimizde yağmur yağmaya başladı.)

3. The combination of the two chemicals will precipitate a reaction.
   (İki kimyasalın birleşimi bir reaksiyonu tetikleyecek.)

4. The sudden change in temperature caused the air to precipitate into water droplets.
   (Ani sıcaklık değişimi havayı su damlalarına çökelmesine neden oldu.)

5. The formation of clouds is due to the precipitation of water droplets in the atmosphere.
   (Bulutların oluşumu, atmosferdeki su damlalarının çökmesinden kaynaklanmaktadır.)

6. The teacher’s harsh words precipitated a fight among the students.
   (Öğretmenin sert sözleri öğrenciler arasında bir kavgayı tetikledi.)

7. The stock market crash precipitated a global economic recession.
   (Borsa çöküşü küresel bir ekonomik durgunluğa neden oldu.)

8. The presence of the catalyst will precipitate the chemical reaction.
   (Katalizörün varlığı kimyasal reaksiyonu çökeltecektir.)

9. The sudden arrival of the police precipitated a panic among the protestors.
   (Polisin aniden gelmesi protestocular arasında panik yarattı.)

10. The snowfall in the mountains will precipitate a rise in the river level.
    (Dağlardaki kar yağışı nehrin seviyesinde bir artışa neden olacak.)

11. The president’s announcement precipitated a flurry of activity in the government.
    (Başkanın açıklaması hükümette bir dizi faaliyeti tetikledi.)

12. The rock’s exposure to air will precipitate a chemical reaction that will cause it to erode.
    (Kayalıkların havaya maruz kalması onların erozyona uğramasına neden olacak bir kimyasal reaksiyonu tetikleyecektir.)

13. The sudden change in temperature caused the dew to precipitate on the grass.
    (Ani sıcaklık değişimi çimlerdeki çiyin çökmesine neden oldu.)

14. The experiment was a failure because the chemist did not wait for the precipitate to form.
    (Deney başarısız oldu çünkü kimyager çökeltinin oluşmasını beklememişti.)

15. The diplomatic talks failed, and this precipitated a war between the two countries.
    (Diplomatik görüşmeler başarısız oldu ve bu iki ülke arasında bir savaşı tetikledi.)

16. The sudden change in policy precipitated a

crisis in the company.
(Ani politika değişikliği şirkette bir krize neden oldu.)

17. The presence of salt will precipitate the formation of ice on the road.
    (Tuzun varlığı yolda buzun çökmesine neden olacaktır.)

18. The doctor warned that if the patient’s condition worsened, it could precipitate a heart attack.
    (Doktor, hastanın durumunun kötüleşmesi durumunda kalp krizini tetikleyebileceği konusunda uyardı.)

19. The sudden loss of income precipitated a financial crisis for the family.
    (Ani gelir kaybı ailenin finansal krize düşmesine neden oldu.)

20. The experiment showed that the addition of the chemical will precipitate a color change in the solution.
    (Deney, kimyasalın eklenmesinin çözeltide bir renk değişimine neden olacağını gösterdi.)

---

Bu şekilde 20 örnek cümle ile “precipitate” kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımlarını göstermiş olduk.