Prank İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prank İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prank ile İlgili Cümleler

Prank (Şaka): Bir kişiyi aldatmak veya oyalamak amacıyla yapılan şaka veya muziplik.

  1. I played a prank on my sister by hiding her phone. (Telefonunu gizleyerek kız kardeşimle şaka yaptım.)
  2. His friends pulled a prank on him by putting salt in his coffee instead of sugar. (Arkadaşları onun kahvesine şeker yerine tuz koyarak onunla şaka yaptılar.)
  3. I got pranked by my coworkers who told me it was Casual Friday when it wasn’t. (Çalışma arkadaşlarım, Cuma günleri giyinme serbest olduğunu söyleyerek benimle şaka yaptılar.)
  4. The prank backfired and ended up causing more harm than intended. (Şaka ters teperek amaçlanandan daha fazla zarar verdi.)
  5. She’s always up for a good prank, especially on April Fools’ Day. (O, özellikle Nisan Şakaları Günü’nde iyi bir şaka için her zaman hazırdır.)
  6. I pulled a prank on my roommate by setting his alarm clock forward by two hours. (Oda arkadaşımın alarm saatini iki saat ileriye ayarlayarak onunla şaka yaptım.)
  7. The prank was so elaborate that it took weeks to plan and execute. (Şaka o kadar detaylıydı ki, planlamak ve uygulamak haftalar sürdü.)
  8. She fell for the prank and didn’t realize it until later. (O, şakaya düştü ve sonradan fark etti.)
  9. The prank was harmless and everyone had a good laugh. (Şaka zararsızdı ve herkes iyi bir şekilde güldü.)
  10. He got his revenge by pulling a prank of his own. (O da kendi şakasını yaparak intikamını aldı.)
  11. The prankster was known for his elaborate and sometimes cruel pranks. (Şakacı, detaylı ve bazen zalim şakalarıyla tanınıyordu.)
  12. The prank was so convincing that even I was fooled. (Şaka o kadar inandırıcıydı ki, ben bile kandım.)
  13. She couldn’t resist the opportunity to pull a prank on her unsuspecting friend. (O, habersiz arkadaşına şaka yapma fırsatını kaçıramadı.)
  14. The prank was a complete failure and no one found it funny. (Şaka tam bir başarısızlık oldu ve kimse onu

komik bulmadı.)
15. The prank involved fake spiders, which terrified the arachnophobic victim. (Şaka sahte örümceklerle ilgiliydi ve örümcek fobisi olan kurbanı korkuttu.)

  1. He couldn’t believe that his friends had pulled such an elaborate prank on him. (Arkadaşlarının onunla böyle detaylı bir şaka yapmış olmasına inanamadı.)
  2. The prank was so outrageous that it made national news. (Şaka o kadar abartılıydı ki, ulusal haberlerde yer aldı.)
  3. The prank was meant to be a harmless joke, but it ended up causing a lot of damage. (Şaka zararsız bir şaka olması amaçlanmıştı, ancak sonunda çok fazla zarara neden oldu.)
  4. She apologized to her friend after the prank went too far and hurt her feelings. (Şaka çok ileri gitti ve arkadaşının duygularını incittiği için özür diledi.)
  5. He was the victim of a prank gone wrong, but he was able to laugh it off in the end. (O, ters giden bir şakanın kurbanı oldu, ancak sonunda onu güldürebildi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.