Portrait İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Portrait İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Portrait

Anlamı: Bir kişinin, hayvanın veya manzaranın resmedildiği yağlı boya, suluboya, pastel boya veya kalem gibi bir teknik kullanarak yapılan resim.

Örnek Cümleler:

1. The portrait of my grandfather hung on the wall. (Dedemin portresi duvarda asılıydı.)
2. She took a portrait of her cat with her new camera. (Yeni kamerasıyla kedisinin portresini çekti.)
3. The museum had a collection of famous portraits from the 18th century. (Müze, 18. yüzyıldan ünlü portrelerin bir koleksiyonuna sahipti.)
4. The portrait artist captured the subject’s likeness perfectly. (Portre sanatçısı, konunun benzerliğini mükemmel bir şekilde yakaladı.)
5. The photographer asked the model to pose for a portrait. (Fotoğrafçı, modelden bir portre için poz vermesini istedi.)
6. The portrait showed the king in his regal robes. (Portre, kralı kraliyet giysileriyle gösteriyordu.)
7. She commissioned an artist to paint a portrait of her family. (Ailesinin portresini resmetmesi için bir sanatçıya sipariş verdi.)
8. The portrait was so lifelike that it seemed as if the subject would step out of the canvas. (Portre o kadar gerçekçiydi ki konunun tuvallerden çıkacak gibi görünüyordu.)
9. He hung his wife’s portrait over the fireplace. (Karısının portresini şömine üzerine astı.)
10. The artist added a touch of whimsy to the portrait by painting the subject with a hat shaped like a bird. (Sanatçı, kuş şeklinde bir şapka takan konuyu resmederek portreye biraz kapris ekledi.)
11. The portrait captured the subject’s serious expression perfectly. (Portre, konunun ciddi ifadesini mükemmel bir şekilde yakaladı.)
12. She admired the portrait of the famous actress hanging in the gallery. (Galeride asılı olan ünlü aktrisin portresine hayran kaldı.)
13. The artist used a lot of detail in the portrait of the old man. (Sanatçı, yaşlı adamın portresinde çok fazla ayrıntı kullandı.)
14. The portrait was a gift from her husband on their wedding anniversary. (Portre, evlilik yıldönümlerinde kocasından bir hediye olarak geldi.)
15. The museum had a special exhibit featuring portraits of famous politicians throughout history. (Müze, tarihte ünlü siyasetçilerin portrelerini sergileyen özel bir sergiye sahipti.)
16. The

portrait artist had a waiting list of six months for new commissions. (Portre sanatçısının yeni siparişler için altı aylık bir bekleme listesi vardı.)
17. The portrait was painted in a classical style, reminiscent of the Renaissance. (Portre, Rönesans’ı anımsatan klasik bir tarzda resmedildi.)

18. She was proud to show off the portrait of her son in his graduation cap and gown. (Oğlunun mezuniyet kep ve cübbesiyle yapılmış portresini göstermekten gurur duydu.)
19. The portrait of the queen was hung in a prominent place in the palace. (Kraliçenin portresi sarayın önde gelen bir yerine asıldı.)
20. The artist used a warm color palette in the portrait of the sunset over the mountains. (Sanatçı, dağların üzerindeki gün batımının portresinde sıcak bir renk paleti kullandı.)