Port İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Port İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Port İle İlgili Cümleler

Port (noun) : A place on the coast where ships may moor, usually equipped with facilities for loading and unloading cargo and passengers. (Bir liman, genellikle kargo ve yolcu yükleme ve boşaltma imkanlarıyla donatılmış, gemilerin demirleyebileceği kıyıda bir yerdir.)

1. The ship entered the port at dawn. (Gemi şafakta limana girdi.)
2. The port is always busy with cargo ships. (Liman her zaman kargo gemileriyle meşguldür.)
3. The government is planning to build a new port. (Hükümet yeni bir liman inşa etmeyi planlıyor.)
4. The port authority decided to expand the harbor. (Liman yetkilileri limanı genişletmeye karar verdiler.)
5. The ship captain ordered the crew to prepare for port. (Gemi kaptanı mürettebata liman için hazırlanmalarını emretti.)
6. The port was closed due to bad weather. (Liman kötü hava koşulları nedeniyle kapalıydı.)
7. The port has modern facilities for loading and unloading containers. (Liman, konteyner yükleme ve boşaltma için modern tesislere sahiptir.)
8. The port authority is responsible for maintaining safety in the harbor. (Liman yetkilileri limanda güvenliği sağlamaktan sorumludur.)
9. The port is an important hub for international trade. (Liman, uluslararası ticaret için önemli bir merkezdir.)
10. The ship unloaded its cargo at the port and sailed off. (Gemi kargosunu limanda boşalttı ve açıldı.)
11. The port has a long history of maritime trade. (Limanın deniz ticaretinde uzun bir tarihi vardır.)
12. The port authority employs hundreds of workers. (Liman yetkilileri yüzlerce işçi istihdam ediyor.)
13. The ship’s captain requested permission to enter the port. (Gemi kaptanı limana girmek için izin istedi.)
14. The port is located on the west coast of the country. (Liman ülkenin batı kıyısında bulunur.)
15. The port authority announced new security measures. (Liman yetkilileri yeni güvenlik önlemleri duyurdu.)
16. The ship’s crew was exhausted after a long journey to port. (Gemi mürettebatı, limana uzun bir yolculuktan sonra yorgun düştü.)
17. The port handles a wide variety of goods, from food to machinery. (Liman gıdadan makineye kadar geniş bir mal yelpazesini işler.)
18. The port was damaged by a storm and had to be closed for repairs. (Liman fırtına tarafından hasar gördü ve onarım için kapatıldı.)

19. The port provides employment opportunities for many people in the surrounding area. (Liman çevredeki birçok kişiye istihdam olanakları sağlar.)
20. The ship’s crew enjoyed a day off at the port. (Gemi mürettebatı, limanda bir gün izin keyfi yaşadı.)