Fining İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fining İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fining Nedir?

Fining, bir sıvıdaki çökeltileri veya artıkları çıkararak sıvının kalitesini ve görünümünü iyileştirmek için kullanılan bir işlem veya madde anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. The winemaker added fining agents to the wine to clarify it. (Şarap yapım uzmanı şaraba açıklık kazandırmak için fining maddeleri ekledi.)
2. The brewery uses a special fining process to remove sediment from the beer. (Bira fabrikası, biradan tortuyu çıkarmak için özel bir fining işlemi kullanır.)
3. The fish farmer uses a natural fining agent to improve the water quality in the pond. (Balık çiftçisi göletteki su kalitesini iyileştirmek için doğal bir fining ajanı kullanır.)
4. The chocolate maker used a fining process to remove any remaining impurities from the chocolate. (Çikolata yapım uzmanı, çikolatadaki herhangi bir kalan safsızlığı çıkarmak için bir fining işlemi kullandı.)
5. The juice manufacturer used a fining agent to remove cloudiness from the juice. (Meyve suyu üreticisi, meyve suyundaki bulanıklığı çıkarmak için bir fining ajanı kullandı.)
6. The coffee roaster used a fining process to remove any remaining coffee bean husks from the coffee. (Kahve kavurucu, kahvedeki herhangi bir kalan kahve çekirdeği kabuğunu çıkarmak için bir fining işlemi kullandı.)
7. The dairy farmer used a fining agent to remove impurities from the milk. (Süt üreticisi, sütten safsızlıkları çıkarmak için bir fining ajanı kullandı.)
8. The olive oil producer used a fining process to remove any sediment from the oil. (Zeytinyağı üreticisi, yağdan tortuyu çıkarmak için bir fining işlemi kullandı.)
9. The cider maker used a fining agent to remove haze from the cider. (Elma şarabı yapım uzmanı, elmaların şarabındaki pusluğu çıkarmak için bir fining ajanı kullandı.)
10. The mead maker used a fining process to clarify the mead. (Ballı şarap yapım uzmanı, ballı şarabı açıklığa kavuşturmak için bir fining işlemi kullandı.)
11. The soy sauce producer used a fining agent to remove impurities from the soy sauce. (Soğuk sos üreticisi, soya sosundan safsızlıkları çıkarmak için bir fining ajanı kullandı.)
12. The jam maker used a fining process to remove any remaining fruit solids from the jam. (Reçel yapım uzmanı, reçeldeki herhangi bir kalan meyve katı maddesini çıkarmak için bir fining işlemi kullandı.)
13. The honey producer used a fining agent

to clarify the honey and remove any small particles. (Bal üreticisi, balı açıklığa kavuşturmak ve küçük partikülleri çıkarmak için bir fining ajanı kullandı.)
14. The mead maker used a fining agent made from egg whites to clarify the mead. (Ballı şarap yapım uzmanı, ballı şarabı açıklığa kavuşturmak için yumurta beyazından yapılan bir fining ajanı kullandı.)

15. The distillery used a fining process to remove impurities and improve the clarity of the whiskey. (Damıtıcı, viskiden safsızlıkları çıkarmak ve açıklığını artırmak için bir fining işlemi kullandı.)
16. The vinegar producer used a fining agent to clarify the vinegar and remove any remaining sediment. (Sirke üreticisi, sirkeyi açıklığa kavuşturmak ve kalan tortuyu çıkarmak için bir fining ajanı kullandı.)
17. The tea manufacturer used a fining process to remove any remaining tea leaves or dust from the tea. (Çay üreticisi, çaydaki kalan çay yapraklarını veya tozunu çıkarmak için bir fining işlemi kullandı.)
18. The cosmetic company used a fining agent to remove impurities from the skincare product. (Kozmetik şirketi, cilt bakım ürünündeki safsızlıkları çıkarmak için bir fining ajanı kullandı.)
19. The water treatment plant used a fining process to remove any remaining particles or contaminants from the water. (Su arıtma tesisi, sudaki kalan partikülleri veya kirleticileri çıkarmak için bir fining işlemi kullandı.)
20. The clarinet maker used a fining process to smooth out the interior of the instrument and improve its sound quality. (Klarinet yapım uzmanı, çalgının iç yüzeyini düzleştirmek ve ses kalitesini iyileştirmek için bir fining işlemi kullandı.)