Populate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Populate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Populate

Populate kelimesi “nüfuslandırmak” veya “doldurmak” anlamlarına gelir. Bu kelime sıklıkla, bir alanın veya liste öğesinin belirli bir veri seti veya öğelerle doldurulması için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. The government wants to populate the rural areas with more people. (Hükümet, kırsal bölgeleri daha fazla insanla nüfuslandırmak istiyor.)
2. The developer needs to populate the database with test data. (Geliştiricinin veritabanını test verileriyle doldurması gerekiyor.)
3. The website automatically populates the form with your contact information. (Web sitesi otomatik olarak formunuza iletişim bilgilerinizle doldurur.)
4. The app will populate the gallery with your most recent photos. (Uygulama, galerinizi en son fotoğraflarınızla dolduracak.)
5. The professor asked the students to populate the chart with relevant data. (Profesör öğrencilerden ilgili verilerle grafiklerini doldurmalarını istedi.)
6. The new shopping mall will populate the area with more businesses. (Yeni alışveriş merkezi, bölgeyi daha fazla işletme ile nüfuslandıracak.)
7. The software can automatically populate the fields based on previous entries. (Yazılım önceki girişlere göre alanları otomatik olarak doldurabilir.)
8. The database administrator will populate the new table with data from the old table. (Veritabanı yöneticisi, yeni tabloyu eski tablodaki verilerle dolduracak.)
9. The company needs to populate the job board with more listings. (Şirketin iş ilanı panosunu daha fazla ilanla doldurması gerekiyor.)
10. The music streaming service will populate your playlists with similar songs. (Müzik yayını hizmeti, çalma listelerinizi benzer şarkılarla dolduracaktır.)
11. The teacher asked the students to populate the map with important landmarks. (Öğretmen, öğrencilerden önemli yer işaretleriyle haritayı doldurmalarını istedi.)
12. The system administrator needs to populate the user database with new accounts. (Sistem yöneticisi, kullanıcı veritabanını yeni hesaplarla doldurmak zorundadır.)
13. The app can automatically populate the address book with contacts from your email. (Uygulama, adres defterinizi e-postanızdaki kişilerle otomatik olarak doldurabilir.)
14. The company wants to populate the market with their new product. (Şirket, yeni ürünlerini piyasaya nüfuslandırmak istiyor.)
15. The website will populate the search results with the most relevant pages. (Web sitesi, arama sonuçlarını en ilgili sayfalarla dolduracaktır.)
16. The real estate agent needs to populate the MLS with new property listings. (Gayrimenkul danışmanı, yeni emlak ilanlarıyla MLS’yi doldurmak zorundadır.)

17. The game will automatically populate the inventory with items you collect. (Oyun, topladığınız öğelerle envanterinizi otomatik olarak dolduracaktır.)
18. The company needs to populate the customer database with new leads. (Şirket, müşteri veritabanını yeni potansiyel müşterilerle doldurmak zorundadır.)
19. The form will populate your address based on your zip code. (Formunuz, posta kodunuza göre adresinizi otomatik olarak dolduracaktır.)
20. The bot can quickly populate a chat room with new users. (Bot, hızlı bir şekilde yeni kullanıcılarla bir sohbet odasını doldurabilir.)

(Türkçe karşılıklar kalın ve kırmızı renk ile yazılmıştır.)