Ponderous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Ponderous Nedir?
Ponderous, ağırlığından dolayı yavaş hareket eden veya yavaş ilerleyen anlamına gelir.
Örnek Cümleler:
- The elephant moved in a ponderous manner. (Fil, ağır bir şekilde hareket etti.)
- The book was so ponderous that it took me weeks to finish. (Kitap o kadar ağırdı ki bitirmem haftalarımı aldı.)
- The athlete struggled with the ponderous weights. (Sporcu ağır halterlerle mücadele etti.)
- The truck moved with a ponderous speed along the bumpy road. (Kamyon engebeli yolda yavaş bir hızla hareket etti.)
- The ponderous pace of the lecture made me drowsy. (Dersin yavaş ilerleyen tempodan dolayı uykum geldi.)
- The man’s ponderous gait made it clear that he was injured. (Adamın yavaş adımları onun yaralandığını gösterdi.)
- The ponderous machinery was difficult to move. (Ağır makinelerin hareket ettirilmesi zordur.)
- The rock was too ponderous to lift. (Kaya kaldırılacak kadar ağırdı.)
- The ponderous clouds signaled an impending storm. (Ağır bulutlar yaklaşan bir fırtınanın işaretini verdi.)
- The ponderous barge made its way slowly down the river. (Ağır baraka nehirde yavaş yavaş ilerledi.)
- The man’s ponderous thoughts kept him up at night. (Adamın yavaş düşünceleri gece uykusunu kaçırdı.)
- The ponderous workload made it difficult to enjoy the job. (Ağır iş yükü işten keyif almamı zorlaştırdı.)
- The ponderous traffic made the commute unbearable. (Trafik yoğunluğu, işe gidip gelmeyi dayanılmaz hale getirdi.)
- The ponderous steps of the old woman echoed through the hallway. (Yaşlı kadının yavaş adımları koridorda yankılandı.)
- The ponderous movement of the caterpillar fascinated the children. (Tırtılın yavaş hareketi çocukları büyüledi.)
- The ponderous weight of the backpack made the hike difficult. (Sırt çantasının ağırlığı yürüyüşü zorlaştırdı.)
- The ponderous bureaucracy made it hard to get anything done. (Ağır bürokrasi herhangi bir işin yapılmasını zorlaştırdı.)
- The ponderous debate lasted for hours. (Tartışma saatlerce sürdü.)
- The ponderous whale breached the surface of the water. (Ağır balina, su yüzeyine çıktı.)
- The ponderousness of the situation weighed heavily on everyone involved. (Durumun ağırlığı, herkesi üzerine yıktı.)
Devam Eden Örnek Cümleler:
- The ponderous voice of the speaker made it hard to pay attention. (Konuşmacının yavaş sesi dikkat etmeyi zorlaştırdı.)
- The ponderous movement of the old clock was mesmerizing. (Eski saatin yavaş hareketi büyüleyiciydi.)
- The ponderous train made its way through the mountains. (Ağır tren dağları aşarak ilerledi.)
- The ponderous door creaked as it opened. (Kapı açılırken ağır ağır gıcırdadı.)
- The ponderous bag of groceries made it hard to walk. (Alışveriş poşetinin ağırlığı yürümeyi zorlaştırdı.)
- The ponderous silence hung heavily in the room. (Ağır sessizlik odayı kapladı.)
- The ponderous waves crashed against the shore. (Ağır dalgalar kıyıya vurdu.)
- The ponderousness of the bureaucracy slowed down the process. (Bürokrasinin ağırlığı işlemi yavaşlattı.)
- The ponderousness of the situation made it hard to find a solution. (Durumun ağırlığı çözüm bulmayı zorlaştırdı.)
- The ponderous machinery required a lot of maintenance. (Ağır makinelerin bakımı zordur.)
Türkçe Karşılıklar:
- Fil, ağır bir şekilde hareket etti.
- Kitap o kadar ağırdı ki bitirmem haftalarımı aldı.
- Sporcu ağır halterlerle mücadele etti.
- Kamyon engebeli yolda yavaş bir hızla hareket etti.
- Dersin yavaş ilerleyen tempodan dolayı uykum geldi.
- Adamın yavaş adımları onun yaralandığını gösterdi.
- Ağır makinelerin hareket ettirilmesi zordur.
- Kaya kaldırılacak kadar ağırdı.
- Ağır bulutlar yaklaşan bir fırtınanın işaretini verdi.
- Ağır baraka nehirde yavaş yavaş ilerledi.
- Adamın yavaş düşünceleri gece uykusunu kaçırdı.
- Ağır iş yükü işten keyif almamı zorlaştırdı.
- Trafik yoğunluğu, işe gidip gelmeyi dayanılmaz hale getirdi.
- Yaşlı kadının yavaş adımları koridorda yankılandı.
- Tırtılın yavaş hareketi çocukları büyüledi.
- Sırt çantasının ağırlığı yürüyüşü zorlaştırdı.
- Ağır bürokrasi herhangi bir işin yapılmasını zorlaştırdı.
- Tartışma saatlerce sürdü.
- Ağır balina
Hemen Yorum Yaz