Ponder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ponder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ponder (düşünmek, derinlemesine düşünmek)

Ponder, düşünmek ve fikirlerinizi derinlemesine düşünmek için kullanılan bir fiildir. Aşağıda, “ponder” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle verilmiştir.

1. I need to ponder my next move before making a decision. (Karar vermeden önce bir sonraki hamleme dair düşünmem gerekiyor.)
2. She sat by the window, pondering the meaning of life. (Hayatın anlamını düşünerek pencerenin yanında oturdu.)
3. He pondered the question for a few minutes before answering. (Cevap vermeden önce birkaç dakika boyunca soruyu düşündü.)
4. I need some time to ponder the proposal before giving an answer. (Cevap vermeden önce teklifi düşünmek için zamanım lazım.)
5. She pondered the decision carefully, weighing the pros and cons. (Oluşan sonuçları değerlendirerek kararı dikkatlice düşündü.)
6. He sat in silence, pondering the events of the past few days. (Birkaç gün önceki olayları düşünerek sessizce oturdu.)
7. I like to ponder the meaning of books long after I’ve finished reading them. (Kitapların anlamını okuduktan sonra da uzun süre düşünmeyi severim.)
8. She spent the afternoon pondering her future career path. (Gelecekteki kariyer yolunu düşünerek öğleden sonra geçirdi.)
9. He pondered the idea of starting his own business for years before finally taking the plunge. (Sonunda cesaretini toplayıp kendi işini kurmadan önce yıllar boyunca fikri düşündü.)
10. I often ponder the mysteries of the universe. (Evrenin gizemlerini sık sık düşünürüm.)
11. She lay in bed, pondering the events of the day. (Günün olaylarını düşünerek yatağında uzandı.)
12. He spent the afternoon pondering the best way to approach the problem. (Soruna nasıl yaklaşılacağını düşünerek öğleden sonra geçirdi.)
13. I pondered the question for a while before coming up with an answer. (Cevabı bulmadan önce bir süre boyunca soruyu düşündüm.)
14. She spent hours pondering the meaning of the poem. (Şiirin anlamını düşünerek saatler geç

irdi.)
15. He liked to ponder the mysteries of the human mind. (İnsan zihninin gizemlerini düşünmeyi severdi.)

16. I need to ponder the implications of this decision before making a choice. (Bir seçim yapmadan önce bu kararın sonuçlarını düşünmem gerekiyor.)
17. She sat on the park bench, pondering her next move. (Bir sonraki hamlesini düşünerek park bankında oturdu.)
18. He pondered the idea of going back to school to get his degree. (Diplomasını almak için tekrar okula gitme fikrini düşündü.)
19. I often ponder the meaning of life and our place in the universe. (Hayatın anlamını ve evrende yerimizi sık sık düşünürüm.)
20. She spent the evening pondering the mistakes she had made and how to learn from them. (Yaptığı hataları ve onlardan nasıl öğrenebileceğini düşünerek akşamını geçirdi.)