Polling Booth İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Polling Booth İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Polling Booth Nedir?

Polling booth, Türkçe anlamıyla “oy kullanma kabini” demektir. Seçmenlerin oy kullanmak için girdikleri özel bölümlerde yer alan özel kabinlerdir. Bu kabinler, seçmenlerin gizliliğini korur ve oy kullanım sürecinin şeffaflığını sağlar.

Örnek Cümleler:

1. I entered the polling booth to cast my vote. (Oyumu kullanmak için oy kullanma kabinesine girdim.)
2. The polling booth was equipped with electronic voting machines. (Oy kullanma kabini elektronik oy verme makineleri ile donatılmıştı.)
3. The polling booth was set up in a school gymnasium. (Oy kullanma kabini bir okul spor salonunda kuruldu.)
4. The polling booth was crowded with voters. (Oy kullanma kabini seçmenlerle doluydu.)
5. The polling booth attendant handed me a ballot paper. (Oy kullanma kabini görevlisi bana bir oy pusulası verdi.)
6. The polling booth was accessible for disabled voters. (Oy kullanma kabini engelli seçmenler için erişilebilirdi.)
7. The polling booth had a privacy screen to ensure confidentiality. (Oy kullanma kabini gizliliği sağlamak için bir mahremiyet perdesi vardı.)
8. The polling booth was open from 7 am to 7 pm. (Oy kullanma kabini 7’den sabah 7’ye akşam açıktı.)
9. The polling booth was monitored by election officials. (Oy kullanma kabini seçim görevlileri tarafından denetlendi.)
10. The polling booth was marked with a sign that said “Polling Station”. (Oy kullanma kabini “Oy Verme İstasyonu” yazan bir işaret ile belirlendi.)
11. The polling booth was located in the community center. (Oy kullanma kabini toplum merkezinde yer aldı.)
12. The polling booth had a drop box for absentee ballots. (Oy kullanma kabini, uzakta olan seçmenler için oy verme kutusu vardı.)
13. The polling booth had a ramp for wheelchair access. (Oy kullanma kabini tekerlekli sandalye erişimi için rampa vardı.)
14. The polling booth was staffed by volunteers. (Oy kullanma kabini gönüllüler tarafından çalıştırıldı.)
15. The polling booth was well-lit and ventilated. (Oy kullanma kabini iyi aydınlatılmış ve havalandırılmıştı.)
16. The polling booth had a voter information poster on the wall. (Oy kullanma kabini duvarda seçmen bilgi posteri vardı.)
17. The polling booth had a table and chairs for voters to fill out their ballot. (Oy kullanma kabini, seçmenlerin oy pusulalarını doldurmak için masa ve sandalyeler vardı.)
18. The polling booth had a separate entrance and exit. (Oy kullanma kabini ayrı girişi ve çıkışı vardı.)
19. The polling booth had a backup generator in

case of a power outage. (Oy kullanma kabini bir elektrik kesintisi durumunda yedek jeneratörü vardı.)
20. The polling booth was inspected by officials before and after the election. (Oy kullanma kabini seçimden önce ve sonra yetkililer tarafından denetlendi.)