Pole İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pole İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pole İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Kutup, direk, sırık

  1. The pole in the middle of the field marked the finish line. (Pistin ortasındaki sırık bitiş çizgisini belirledi.)
  2. She used a pole to vault over the high bar. (Yüksek çubuğun üzerinden atlamak için bir sırık kullandı.)
  3. The explorers reached the pole after months of arduous journey. (Araştırmacılar zorlu bir yolculuktan sonra kutup‘a ulaştılar.)
  4. The streetlights were attached to tall poles along the sidewalk. (Sokak lambaları kaldırım boyunca uzun direklere bağlanmıştı.)
  5. The Eskimos used poles to support the walls of their igloos. (Eskimolar iglolarının duvarlarını desteklemek için sırıklar kullandılar.)
  6. The fireman climbed up the pole to reach the burning building. (İtfaiyeci yanmakta olan binaya ulaşmak için sırığa tırmandı.)
  7. The ski resort had a pole with the flags of different countries. (Kayak merkezi farklı ülkelerin bayraklarının bulunduğu bir sırık sahipti.)
  8. The car hit a pole and spun out of control. (Araba bir direğe çarptı ve kontrolsüzce döndü.)
  9. The fishermen caught fish using poles with fishing lines attached. (Balıkçılar, balık avlama ipleri bağlı sırıklar kullanarak balık yakaladılar.)
  10. The circus performer walked on a pole high above the audience. (Sirk artisti seyircilerin yüksek üzerindeki bir sırık üzerinde yürüdü.)
  11. The old man leaned on his walking pole as he hiked up the mountain. (Yaşlı adam dağa tırmanırken yürüyüş sırtlığı‘na dayandı.)
  12. The flag was raised on the flagpole in front of the school. (Bayrak okulun önündeki bayrak direğine çıkarıldı.)
  13. The athletes used poles to run faster in the relay race. (Sporcular bay

rilmeli)

  1. The construction workers erected a pole to lift heavy equipment onto the building site. (İnşaat işçileri ağır ekipmanları binaya taşımak için bir sırık diktiler.)
  2. The cat climbed up the flagpole and perched on top. (Kedi bayrak direği‘ne tırmandı ve en üstünde tüneyip durdu.)
  3. The tribe’s chief held a totem pole carving ceremony to honor their ancestors. (Kabile şefi, atalarını onurlandırmak için bir tötem direği oyma töreni düzenledi.)
  4. The power pole was damaged in the storm and needed to be replaced. (Fırtınada elektrik direği zarar gördü ve değiştirilmesi gerekiyordu.)
  5. The dancer used a pole to perform acrobatic moves during the show. (Dansçı, gösteri sırasında akrobatik hareketler yapmak için bir sırık kullandı.)
  6. The children played a game of limbo by trying to go under the pole without touching it. (Çocuklar sırık‘ın altından geçmeye çalışarak limbo oynadılar.)
  7. The boat was secured to the mooring pole at the dock. (Tekne limandaki bağlama direği‘ne bağlandı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.