Pole İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Pole İle İlgili Cümleler
Türkçe Anlamı: Kutup, direk, sırık
- The pole in the middle of the field marked the finish line. (Pistin ortasındaki sırık bitiş çizgisini belirledi.)
- She used a pole to vault over the high bar. (Yüksek çubuğun üzerinden atlamak için bir sırık kullandı.)
- The explorers reached the pole after months of arduous journey. (Araştırmacılar zorlu bir yolculuktan sonra kutup‘a ulaştılar.)
- The streetlights were attached to tall poles along the sidewalk. (Sokak lambaları kaldırım boyunca uzun direklere bağlanmıştı.)
- The Eskimos used poles to support the walls of their igloos. (Eskimolar iglolarının duvarlarını desteklemek için sırıklar kullandılar.)
- The fireman climbed up the pole to reach the burning building. (İtfaiyeci yanmakta olan binaya ulaşmak için sırığa tırmandı.)
- The ski resort had a pole with the flags of different countries. (Kayak merkezi farklı ülkelerin bayraklarının bulunduğu bir sırık sahipti.)
- The car hit a pole and spun out of control. (Araba bir direğe çarptı ve kontrolsüzce döndü.)
- The fishermen caught fish using poles with fishing lines attached. (Balıkçılar, balık avlama ipleri bağlı sırıklar kullanarak balık yakaladılar.)
- The circus performer walked on a pole high above the audience. (Sirk artisti seyircilerin yüksek üzerindeki bir sırık üzerinde yürüdü.)
- The old man leaned on his walking pole as he hiked up the mountain. (Yaşlı adam dağa tırmanırken yürüyüş sırtlığı‘na dayandı.)
- The flag was raised on the flagpole in front of the school. (Bayrak okulun önündeki bayrak direğine çıkarıldı.)
- The athletes used poles to run faster in the relay race. (Sporcular bay
rilmeli)
- The construction workers erected a pole to lift heavy equipment onto the building site. (İnşaat işçileri ağır ekipmanları binaya taşımak için bir sırık diktiler.)
- The cat climbed up the flagpole and perched on top. (Kedi bayrak direği‘ne tırmandı ve en üstünde tüneyip durdu.)
- The tribe’s chief held a totem pole carving ceremony to honor their ancestors. (Kabile şefi, atalarını onurlandırmak için bir tötem direği oyma töreni düzenledi.)
- The power pole was damaged in the storm and needed to be replaced. (Fırtınada elektrik direği zarar gördü ve değiştirilmesi gerekiyordu.)
- The dancer used a pole to perform acrobatic moves during the show. (Dansçı, gösteri sırasında akrobatik hareketler yapmak için bir sırık kullandı.)
- The children played a game of limbo by trying to go under the pole without touching it. (Çocuklar sırık‘ın altından geçmeye çalışarak limbo oynadılar.)
- The boat was secured to the mooring pole at the dock. (Tekne limandaki bağlama direği‘ne bağlandı.)
Hemen Yorum Yaz