Poke Fun At İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Poke Fun At İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Poke Fun At

Anlamı: Bir kişi veya şeyle alay etmek, eğlenmek veya onları dalga geçmek için bir şaka yapmak.

Örnek cümleler:

1. He’s always poking fun at me because I’m short. (O beni sürekli boyum yüzünden alaya alıyor.)
2. Don’t take it personally, he’s just poking fun at you. (Bunun seninle alakası yok, sadece senle alay ediyor.)
3. They’re always poking fun at each other, but it’s just harmless teasing. (Onlar sürekli birbirleriyle dalga geçiyorlar, ama zararsız bir şaka.)
4. I don’t appreciate you poking fun at my appearance. (Görünüşümle dalga geçmeni takdir etmiyorum.)
5. He couldn’t resist poking fun at the way she pronounced “library”. (O, “kütüphane” kelimesini söyleme şekliyle alay etmekten kendini alamadı.)
6. I wish you wouldn’t poke fun at my accent all the time. (Sürekli aksanımla dalga geçmeni istemiyorum.)
7. She poked fun at his fashion sense, but he didn’t seem to mind. (O, onun moda anlayışıyla dalga geçti ama o umursamadı.)
8. He was just poking fun at her, but she took it the wrong way and got upset. (O, sadece onunla dalga geçiyordu ama o yanlış anladı ve kızdı.)
9. I don’t think it’s appropriate to poke fun at someone’s disability. (Birinin engelli olmasıyla dalga geçmenin uygun olduğunu düşünmüyorum.)
10. She poked fun at his love for cats, but secretly she found it endearing. (O, onun kedilere olan sevgisiyle alay etti ama gizlice sevimli buldu.)
11. He always pokes fun at his own mistakes to lighten the mood. (O, atmosferi hafifletmek için kendi hatalarıyla alay eder.)
12. I don’t like it when you poke fun at my hobbies. (Hobilerimle dalga geçmeni sevmiyorum.)
13. They were poking fun at the new kid in class, but I told them to stop. (Onlar sınıftaki yeni çocukla dalga geçiyorlardı ama ben onlara durmalarını söyledim.)
14. She poked fun at his inability to cook, but he showed her his skills in the kitchen. (O, onun yemek yapma beceriksizliğiyle dalga geçti ama o, mutfağında becerilerini gösterdi.)
15. He was just poking fun at her outfit, but she took it as an insult. (O, sadece onun giyimine alay etti ama o, bunu bir hakaret olarak algıladı.)
16. It’s not nice to poke fun at someone’s mistakes. (Birinin hatalarıyla dalga geçmek hoş değil.)
17. She poked fun at his inability to dance, but he didn’t let it get to him. (O, onun dans edememe beceriksizli

18. I couldn’t help but poke fun at his terrible haircut. (Onun korkunç saç kesimine alay etmemek elde değildi.)
19. He pokes fun at his friends all the time, but they know it’s all in good fun. (O, arkadaşlarıyla sürekli dalga geçer ama onların hepsi iyi niyetlidir.)
20. She poked fun at his fear of spiders, but he proved her wrong by catching one in a cup. (O, onun örümcek korkusuyla dalga geçti ama o, bir bardakta bir tane yakalayarak yanıldığını kanıtladı.)

Overall, poking fun at someone can be harmless and fun, but it’s important to consider the other person’s feelings and avoid making fun of sensitive topics or issues.