Plush İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Plush İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Plush

Plush, “kadife” ya da “peluş” anlamına gelir. Bu kelime, özellikle yumuşak ve sık dokunmuş kumaşlar için kullanılır. İşte örnek cümleler:

1. The teddy bear was covered in plush fabric. (Aygır oyuncağı, kadifemsi kumaşla kaplandı.)
2. I love to snuggle up in my plush blanket. (Kadifemsi battaniyeme sarılmaktan hoşlanırım.)
3. The sofa was covered in a plush velvet fabric. (Kanepe, kadifemsi kadife kumaşla kaplandı.)
4. The hotel room was decorated with plush furnishings. (Otel odası, kadifemsi mobilyalarla dekore edildi.)
5. My feet sink into the plush carpet when I walk on it. (Üzerinde yürüdüğümde, ayaklarım kadifemsi halıya gömülür.)
6. She hugged her plush bunny tightly. (O, kadifemsi tavşanını sıkı sıkıya sarıldı.)
7. The baby’s crib was lined with plush bumpers. (Bebek beşiği, kadifemsi tamponlarla kaplandı.)
8. The movie theater seats were plush and comfortable. (Sinema koltukları, kadifemsi ve rahattı.)
9. He wore a plush robe and slippers in the hotel spa. (Otel spa’sında kadifemsi bornoz ve terlik giydi.)
10. The high-end car had plush leather seats. (Lüks araç, kadifemsi deri koltuklara sahipti.)
11. The cat curled up on the plush cushion. (Kedi, kadifemsi mindere kıvrıldı.)
12. The bed was covered in plush pillows. (Yatak, kadifemsi yastıklarla kaplandı.)
13. The curtains were made of plush velvet fabric. (Perdeler, kadifemsi kadife kumaştan yapılmıştı.)
14. The singer wore a plush velvet dress on stage. (Şarkıcı, sahnede kadifemsi kadife bir elbise giydi.)
15. The plush rug was so soft underfoot. (Ayak altındaki kadifemsi halı çok yumuşaktı.)
16. The armchair was upholstered in plush fabric. (Koltuk, kadifemsi kumaşla döşenmişti.)
17. The Christmas tree skirt was made of plush fabric. (Noel ağacı eteği, kadifemsi kumaştan yapılmıştı.)
18. The children played on the plush grass in the park. (Çocuklar, parktaki kadifemsi çimlerde oynadılar.)
19. The bride’s dress had a plush train. (Gelinin elbisesinde kadifemsi bir kuyruk vardı.)
20. The hotel suite had a plush living room with a fireplace. (Otel suitinde, şömineli bir kadifemsi oturma odası vardı.)

Plush – Part 2

1. The pillow was filled with plush down feathers. (Yastık, kadifemsi kuş tüyleriyle dolduruldu.)
2. The dog loves to sleep on his plush dog bed. (Köpek, kadifemsi köpek yatağında uyumayı çok sever.)
3. The coat was made of a plush wool blend. (Mont, kadifemsi yün karışımından yapılmıştı.)
4. The theater had plush red curtains. (Tiyatroda kadifemsi kırmızı perdeler vardı.)
5. The museum exhibit had plush velvet ropes. (Müze sergisi, kadifemsi kadife halatlarla çevriliydi.)
6. She wrapped herself in a plush robe after her shower. (Duş sonrası kadifemsi bir bornozun içine sarıldı.)
7. The baby’s room was decorated in plush pastel colors. (Bebek odası, kadifemsi pastel renklerle dekore edildi.)
8. The blanket was lined with plush fleece material. (Battaniye, kadifemsi polar malzemeyle kaplandı.)
9. The fancy restaurant had plush velvet chairs. (Lüks restoranda kadifemsi kadife koltuklar vardı.)
10. The throw pillows on the couch were plush and comfortable. (Kanepedeki dekoratif yastıklar kadifemsi ve rahattı.)
11. The hotel bed was covered in plush white linens. (Otel yatağı, kadifemsi beyaz çarşaflarla örtülmüştü.)
12. The horse had a plush saddle and reins. (At, kadifemsi eyer ve dizginlere sahipti.)
13. The plush chair was perfect for reading in the library. (Kütüphanede okumak için kadifemsi koltuk mükemmeldi.)
14. The baby’s toys were all made of plush material. (Bebek oyuncakları, tamamı kadifemsi malzemeden yapılmıştı.)
15. The luxury hotel suite had a plush king-sized bed. (Lüks otel suitinde kadifemsi king boy yatak vardı.)
16. The Christmas stockings were made of plush red velvet. (Noel çorapları, kadifemsi kırmızı kadifeden yapılmıştı.)
17. The ottoman was covered in plush fur. (Sehpa, kadifemsi kürkle kaplandı.)
18. The movie theater had plush armrests. (Sinema koltuklarının kolçakları kadifemsiydi.)
19. The dress had a plush bow on the back. (Elbisenin arkasında kadifemsi bir fiyonk vardı.)
20. The hotel spa had plush towels and bathrobes. (Otel spa’sında kadifemsi havlular ve bornozlar vardı.)