Fertile İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fertile İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fertile (Verimli)

Fertile kelimesi, toprağın, bitkilerin büyümesi için ideal şartlara sahip olduğu anlamına gelir. Aynı zamanda, bir kadının çocuk doğurma yeteneği hakkında da kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The fertile soil in this region is perfect for growing grapes. (Bu bölgedeki verimli topraklar üzüm yetiştirmek için mükemmel.)
  2. The Nile River delta is one of the world’s most fertile regions. (Nil Nehri deltası dünyanın en verimli bölgelerinden biridir.)
  3. The fertile farmland in the Midwest produces a lot of corn and soybeans. (Orta Batı’daki verimli tarım arazileri çok miktarda mısır ve soya fasulyesi üretiyor.)
  4. The Amazon rainforest is home to some of the most fertile soils in the world. (Amazon yağmur ormanı dünyadaki en verimli toprakların bazılarına ev sahipliği yapıyor.)
  5. The fertile plains of the Punjab region in India are ideal for wheat cultivation. (Hindistan’daki Pencap bölgesinin verimli ovaları, buğday yetiştiriciliği için idealdir.)
  6. The ancient Egyptians believed that the Nile River was the source of their country’s fertile land. (Eski Mısırlılar, Nil Nehri’nin ülkelerinin verimli topraklarının kaynağı olduğuna inanırdı.)
  7. The island of Java in Indonesia is known for its fertile volcanic soil. (Endonezya’daki Java adası, verimli volkanik toprağıyla tanınır.)
  8. The fertile crescent in the Middle East is considered the cradle of civilization. (Orta Doğu’daki verimli hilal, medeniyetin beşiği olarak kabul edilir.)
  9. The soil in this area is not very fertile, so it’s difficult to grow crops. (Bu bölgedeki topraklar çok verimli değil, bu yüzden ürün yetiştirmek zordur.)
  10. The fertility of the soil can be improved by adding compost and other organic matter. (Toprağın verimliliği, kompost ve diğer organik madde eklenerek arttırılabilir.)
  11. The fertility rate in developed countries is generally lower than in developing countries. (Gelişmiş ülkelerde doğurganlık oranı genellikle gelişmekte olan ülkelerden daha düşüktür.)
  12. In ancient times, the ability to bear children was seen as a sign of a woman’s fertility. (Eski zamanlarda, çocuk doğurma yeteneği bir kadının verimliliğinin bir işareti olarak görülürdü.)
  13. Fertility treatments such as IVF can help couples who are struggling to conceive. (IVF gibi doğurganlık tedavileri, çocuk sahibi olmakta zorlanan çiftlere yardımcı olabilir.)
  14. The fertility goddess was an important figure in many ancient religions. (Verimlilik tanrıçası, birçok eski dinde önemli bir figürdü.)
    15
  1. The fertility of the soil depends on factors such as temperature, moisture, and nutrients. (Toprağın verimliliği, sıcaklık, nem ve besin gibi faktörlere bağlıdır.)
  2. Farmers in this area rely on the fertility of the land to make a living. (Bu bölgedeki çiftçiler, geçimlerini toprağın verimliliğine dayandırırlar.)
  3. The fertility of the soil can be depleted if crops are not rotated properly. (Ürünler doğru şekilde dönüştürülmezse, toprağın verimliliği azalabilir.)
  4. The fertility of the land was a key factor in the settlement of many early civilizations. (Toprağın verimliliği, birçok erken medeniyetin yerleşiminde önemli bir faktördü.)
  5. The fertility of the soil in this region has declined due to years of intensive farming. (Bu bölgedeki toprağın verimliliği, yoğun tarımın yapıldığı yıllar nedeniyle azalmıştır.)
  6. The fertility of the soil is essential for the growth and development of healthy crops. (Toprağın verimliliği, sağlıklı bitkilerin büyümesi ve gelişmesi için önemlidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.