Plus İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Plus İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Plus İle İlgili Cümleler

Anlamı: “Plus”, İngilizce’de “artı”, “daha fazla”, “ek”, “üstelik” gibi anlamlara gelir.

  1. I need to buy milk, plus bread for tomorrow’s breakfast. (Yarınki kahvaltı için süt ve üstelik ekmek almam gerekiyor.)
  2. The hotel room comes with a balcony, plus a beautiful view of the ocean. (Otel odası bir balkonla birlikte geliyor ve üstelik okyanus manzarası var.)
  3. She is fluent in English, plus she also speaks French and German. (İngilizce konusunda akıcı, ve üstelik Fransızca ve Almanca da konuşuyor.)
  4. The package includes the camera, plus a memory card and a tripod. (Paket, kamerayı yanı sıra bir bellek kartı ve bir tripod da içerir.)
  5. I ordered a pizza, plus garlic bread and a soda. (Bir pizza, üstelik sarımsaklı ekmek ve bir soda sipariş ettim.)
  6. The new phone has a bigger screen, plus better battery life. (Yeni telefonun daha büyük bir ekranı var, ve üstelik daha iyi bir batarya ömrü var.)
  7. The hotel has a gym, plus a swimming pool and a sauna. (Otelin bir spor salonu var, üstelik bir yüzme havuzu ve sauna da var.)
  8. He got a promotion, plus a raise in his salary. (Terfi aldı ve üstelik maaşında bir artış oldu.)
  9. The dress comes in three colors, plus different sizes. (Etek üç farklı renkte geliyor, üstelik farklı boyutlarda da mevcut.)
  10. The new laptop has a faster processor, plus a bigger storage capacity. (Yeni dizüstü bilgisayarın daha hızlı bir işlemcisi var, ve üstelik daha büyük bir depolama kapasitesi var.)
  11. The hotel provides free breakfast, plus complimentary drinks in the evening. (Otel ücretsiz kahvaltı sağlar, ve üstelik akşamları ikram içecekler sunar.)
  12. He has a lot of experience in marketing, plus a degree in business. (Pazarlama konusunda çok deneyimli, ve üstelik işletme diploması var.)
  13. The store offers a discount, plus free shipping for orders over $50. (Mağaza bir indirim sunar, üstelik 50 dolar üzeri siparişler için ücretsiz kargo sağlar.)
  14. She is a great singer, plus she can also play the guitar and piano. (Harika bir şarkıcı, üstelik gitar ve piyano da çalabilir.)
  15. The job comes with health insurance, plus dental and vision coverage. (İş sağlık sigortası ile birlikte gelir, üstelik diş ve görme

sigortası da kapsar.)
16. The restaurant serves Italian food, plus a selection of wines from around the world. (Restoran İtalyan yemekleri servis eder, ve üstelik dünya çapındaki şarap seçeneklerini de sunar.)

  1. She is an excellent student, plus she is also involved in several extracurricular activities. (Mükemmel bir öğrenci, ve üstelik birkaç okul dışı etkinliğe de dahil oluyor.)
  2. The company offers a generous vacation policy, plus paid time off for personal days. (Şirket cömert bir tatil politikası sunar, ve üstelik kişisel günler için ücretli izin sağlar.)
  3. The concert tickets include a backstage pass, plus a meet-and-greet with the artist. (Konser biletleri bir sahne arkası geçişini ve sanatçı ile tanışma fırsatını içerir.)
  4. The book is available in paperback, plus an audiobook version for those who prefer listening. (Kitap karton kapaklı olarak mevcut, ve üstelik dinlemeyi tercih edenler için bir sesli kitap versiyonu da var.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.