Plumpness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Plumpness (Türkçe anlamı: Şişmanlık)
Plumpness kelimesi, genellikle aşırı kilolu veya obez kişileri tarif etmek için kullanılır. İşte örnek cümleler:
- I have gained some plumpness over the winter. (Kışın biraz kilo aldım.)
- The plumpness of the cat made it look adorable. (Kedinin tombulluğu onu sevimli gösteriyordu.)
- Her plumpness was the result of her love for food. (Ondaki şişmanlık, yemeğe olan aşkının sonucuydu.)
- He tried to hide his plumpness by wearing loose clothes. (Geniş kıyafetler giyerek şişmanlığını saklamaya çalıştı.)
- Despite her plumpness, she was an excellent athlete. (Şişmanlığına rağmen, o harika bir sporcu idi.)
- His plumpness was the reason why he couldn’t fit into his old jeans. (Onun şişmanlığı, eski kotlarına sığamamasının nedeniydi.)
- She was self-conscious about her plumpness and avoided public places. (Şişmanlığı hakkında özgüveni yoktu ve kalabalık yerlerden kaçındı.)
- The doctor warned him about the health risks associated with his plumpness. (Doktor, şişmanlığı ile ilişkili sağlık riskleri hakkında onu uyardı.)
- Her plumpness was due to a medical condition that she had. (Onun şişmanlığı, sahip olduğu tıbbi bir durumdan kaynaklanıyordu.)
- She had no problem with her plumpness and embraced her body. (O, şişmanlığıyla ilgili bir sorunu yoktu ve vücudunu kabul etti.)
- The plumpness of the cake made it irresistible. (Kekin şişmanlığı, onu karşı konulmaz yaptı.)
- He was ashamed of his plumpness and didn’t want to go to the beach. (Şişmanlığından utanıyordu ve plaja gitmek istemiyordu.)
- She had been struggling with her plumpness for years and finally decided to get help. (Yıllardır şişmanlığı ile mücadele ediyordu ve sonunda yardım almaya karar verdi.)
- The plumpness of the baby was a sign of good health. (Bebekteki şişmanlık, iyi sağlık işaretiydi.)
- He didn’t care about his plumpness and enjoyed his food. (O, şişmanlığına aldırmıyordu ve yemeğinin tadını çıkarıyordu.)
- The plumpness of the pillow made it comfortable to sleep on. (Yastığın tombul olması, üzerinde uyumayı rahat hale getirdi.)
- She had to work hard to maintain her plumpness. (Şişmanlığını korumak için sıkı çalışması gerekiyordu.)
- The plumpness of the turkey made it perfect for Thanksgiving
- The plumpness of the model caused controversy in the fashion industry. (Modelin şişmanlığı, moda endüstrisinde tartışmalara neden oldu.)
- She was surprised by her plumpness after the pregnancy. (Hamilelik sonrası şişmanlığına şaşırdı.)
Türkçe Karşılıklar:
- Şişmanlık
- Tombulluk
- Dolgunluk
- Kilolu olma
- Obezite
- Şişmanlığı saklamak
- Sağlık riskleri
- Özgüven eksikliği
- Tıbbi bir durum
- Vücudunu kabul etmek
- Utanmak
- Mücadele etmek
- İyi sağlık işareti
- Yemeğin tadını çıkarmak
- Rahat uyumak
- Şişmanlığı korumak
- Tartışma yaratmak
- Hamilelik sonrası kilo alma
- Sevimli görünmek
- Kotlara sığamama
Hemen Yorum Yaz