Plumpness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Plumpness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Plumpness (Türkçe anlamı: Şişmanlık)

Plumpness kelimesi, genellikle aşırı kilolu veya obez kişileri tarif etmek için kullanılır. İşte örnek cümleler:

  1. I have gained some plumpness over the winter. (Kışın biraz kilo aldım.)
  2. The plumpness of the cat made it look adorable. (Kedinin tombulluğu onu sevimli gösteriyordu.)
  3. Her plumpness was the result of her love for food. (Ondaki şişmanlık, yemeğe olan aşkının sonucuydu.)
  4. He tried to hide his plumpness by wearing loose clothes. (Geniş kıyafetler giyerek şişmanlığını saklamaya çalıştı.)
  5. Despite her plumpness, she was an excellent athlete. (Şişmanlığına rağmen, o harika bir sporcu idi.)
  6. His plumpness was the reason why he couldn’t fit into his old jeans. (Onun şişmanlığı, eski kotlarına sığamamasının nedeniydi.)
  7. She was self-conscious about her plumpness and avoided public places. (Şişmanlığı hakkında özgüveni yoktu ve kalabalık yerlerden kaçındı.)
  8. The doctor warned him about the health risks associated with his plumpness. (Doktor, şişmanlığı ile ilişkili sağlık riskleri hakkında onu uyardı.)
  9. Her plumpness was due to a medical condition that she had. (Onun şişmanlığı, sahip olduğu tıbbi bir durumdan kaynaklanıyordu.)
  10. She had no problem with her plumpness and embraced her body. (O, şişmanlığıyla ilgili bir sorunu yoktu ve vücudunu kabul etti.)
  11. The plumpness of the cake made it irresistible. (Kekin şişmanlığı, onu karşı konulmaz yaptı.)
  12. He was ashamed of his plumpness and didn’t want to go to the beach. (Şişmanlığından utanıyordu ve plaja gitmek istemiyordu.)
  13. She had been struggling with her plumpness for years and finally decided to get help. (Yıllardır şişmanlığı ile mücadele ediyordu ve sonunda yardım almaya karar verdi.)
  14. The plumpness of the baby was a sign of good health. (Bebekteki şişmanlık, iyi sağlık işaretiydi.)
  15. He didn’t care about his plumpness and enjoyed his food. (O, şişmanlığına aldırmıyordu ve yemeğinin tadını çıkarıyordu.)
  16. The plumpness of the pillow made it comfortable to sleep on. (Yastığın tombul olması, üzerinde uyumayı rahat hale getirdi.)
  17. She had to work hard to maintain her plumpness. (Şişmanlığını korumak için sıkı çalışması gerekiyordu.)
  18. The plumpness of the turkey made it perfect for Thanksgiving
  1. The plumpness of the model caused controversy in the fashion industry. (Modelin şişmanlığı, moda endüstrisinde tartışmalara neden oldu.)
  2. She was surprised by her plumpness after the pregnancy. (Hamilelik sonrası şişmanlığına şaşırdı.)

Türkçe Karşılıklar:

  • Şişmanlık
  • Tombulluk
  • Dolgunluk
  • Kilolu olma
  • Obezite
  • Şişmanlığı saklamak
  • Sağlık riskleri
  • Özgüven eksikliği
  • Tıbbi bir durum
  • Vücudunu kabul etmek
  • Utanmak
  • Mücadele etmek
  • İyi sağlık işareti
  • Yemeğin tadını çıkarmak
  • Rahat uyumak
  • Şişmanlığı korumak
  • Tartışma yaratmak
  • Hamilelik sonrası kilo alma
  • Sevimli görünmek
  • Kotlara sığamama

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.