Ferocious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ferocious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ferocious İle İlgili Cümleler

Ferocious, Türkçe karşılığı “vahşi, öfkeli” olan bir İngilizce kelime. Bu kelimeyle ilgili örnek cümleleri aşağıda bulabilirsiniz:

  1. The ferocious lion roared loudly in the jungle. (Vahşi aslan ormanda yüksek sesle kükredi.)
  2. The storm was so ferocious that it uprooted many trees. (Fırtına o kadar öfkeliydi ki birçok ağacı söküp attı.)
  3. The ferocious dog chased after the mailman. (Vahşi köpek postacının peşinden koştu.)
  4. The ferocious wind made it impossible to walk outside. (Vahşi rüzgar dışarıda yürümeyi imkansız hale getirdi.)
  5. The ferocious look in his eyes made me nervous. (Gözlerindeki vahşi bakış beni endişelendirdi.)
  6. The ferocious dinosaur roamed the earth millions of years ago. (Milyonlarca yıl önce vahşi dinozorlar dünyayı dolaşıyordu.)
  7. The ferocious thunder scared the little child. (Vahşi gök gürültüsü küçük çocuğu korkuttu.)
  8. The ferocious waves crashed against the shore. (Vahşi dalgalar kıyıya çarptı.)
  9. The ferocious tiger attacked its prey without hesitation. (Vahşi kaplan, avını tereddütsüz bir şekilde saldırdı.)
  10. The ferocious competition between the two companies led to a price war. (İki şirket arasındaki vahşi rekabet bir fiyat savaşına neden oldu.)
  11. The ferocious storm caused widespread damage to the town. (Vahşi fırtına kasabaya geniş çapta zarar verdi.)
  12. The ferocious dragon breathed fire and scared everyone around. (Vahşi ejderha ateş nefes verdi ve etrafındaki herkesi korkuttu.)
  13. The ferocious bear stood on its hind legs and roared. (Vahşi ayı arka ayakları üzerinde durdu ve kükredi.)
  14. The ferocious boxer knocked out his opponent in the first round. (Vahşi boksör rakibini ilk turda nakavt etti.)
  15. The ferocious predator stalked its prey silently. (Vahşi avcı sessizce avının peşine düştü.)
  16. The ferocious storm caused power outages across the city. (Vahşi fırtına şehir genelinde elektrik kesintilerine neden oldu.)
  17. The ferocious expression on her face scared off her potential suitors. (Yüzündeki vahşi ifade potansiyel talipilerini korkuttu.)
  18. The ferocious wind gusts caused several trees to fall on the road. (Vahşi rüzgar fırtınaları birkaç ağacın yola düşmesine neden oldu.)
  19. The ferocious waves made it difficult for the fishermen to set sail. (Vahşi dalgalar balıkçıların yelken açmasını zorla

getirdi.)
20. The ferocious fight between the rival gangs led to multiple injuries. (Rakip çeteler arasındaki vahşi kavga çok sayıda yaralanmaya yol açtı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.