Plump İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Plump İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Plump kelimesinin Türkçe anlamı:

Plump kelimesi Türkçede “şişman” veya “tombul” anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. She has a plump figure, but she’s still beautiful. (O, tombul bir fiziği var ama hala güzel.)
2. The plump little baby giggled as his mother tickled him. (Tombul küçük bebek, annesi onu gıdıkladığında kıkırdadı.)
3. The chef used plump tomatoes in the salad. (Aşçı salatada şişman domatesler kullandı.)
4. She loves to cuddle her plump cat. (O, tombul kedisiyle kucaklaşmaktan hoşlanır.)
5. The plump pears were perfectly ripe. (Şişman armutlar tamamen olgunlardı.)
6. The plump turkey was delicious. (Tombul hindi çok lezzetliydi.)
7. The plump pillows on the bed were so comfortable. (Yataktaki tombul yastıklar çok rahattı.)
8. The actress put on weight and became plump for her movie role. (Oyuncu film rolü için kilo aldı ve tombul oldu.)
9. The plump puppy wagged his tail happily. (Tombul yavru köpek kuyruğunu mutlu bir şekilde salladı.)
10. She was teased for being plump in high school. (O, lisede tombul olduğu için alay edildi.)
11. The plump grapes were bursting with flavor. (Tombul üzümler lezzetle doluydu.)
12. The plump caterpillar crawled slowly along the branch. (Tombul tırtıl yavaşça dal boyunca ilerledi.)
13. The plump clouds in the sky looked like fluffy pillows. (Gökteki tombul bulutlar pofuduk yastıklara benziyordu.)
14. The plump woman was a fantastic cook. (Tombul kadın harika bir aşçıydı.)
15. The plump rabbit hopped through the grass. (Tombul tavşan çimenlerin arasından sıçradı.)
16. The plump caterer brought delicious food to the party. (Tombul yemek organizatörü partiye lezzetli yemekler getirdi.)
17. The plump cheeks on the baby were so cute. (Bebekteki tombul yanaklar çok tatlıydı.)
18. The plump sofa was perfect for lounging. (Tombul kanepe rahatlamak için mükemmeldi.)
19. The plump fish was the biggest one caught that day. (Tombul balık o gün avlanan en büyük balıktı.)
20. The plump flowers in the garden were bright and colorful. (Bahçedeki tombul çiçekler parlak ve renkliydi.)

Türkçe karşılıklar:

1. O, tombul bir fiziği var ama hala güzel.
2. Tombul küçük bebek, annesi onu gıdıkladığında kıkırdadı.
3. Aşçı salatada şişman domatesler kullandı.
4. O, tombul kedisiyle kucaklaşmaktan hoşlanır.
5. Şişman armutlar tamamen olgunlardı.
6. Tombul hindi çok lezzetliydi.
7. Yataktaki tombul yastıklar çok rahattı.
8. Oyuncu film rolü için kilo aldı ve tombul oldu.
9. Tombul yavru köpek kuyruğunu mutlu bir şekilde salladı.
10. O, lisede tombul olduğu için alay edildi.
11. Tombul üzümler lezzetle doluydu.
12. Tombul tırtıl yavaşça dal boyunca ilerledi.
13. Gökteki tombul bulutlar pofuduk yastıklara benziyordu.
14. Tombul kadın harika bir aşçıydı.
15. Tombul tavşan çimenlerin arasından sıçradı.
16. Tombul yemek organizatörü partiye lezzetli yemekler getirdi.
17. Bebekteki tombul yanaklar çok tatlıydı.
18. Tombul kanepe rahatlamak için mükemmeldi.
19. Tombul balık o gün avlanan en büyük balıktı.
20. Bahçedeki tombul çiçekler parlak ve renkliydi.