Plaintive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Plaintive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Plaintive (Melankolik, Hüzünlü) İle İlgili Cümleler:

Plaintive kelimesi melankolik, hüzünlü, acılı veya şikayetkâr bir şekilde ifade edilen anlamda kullanılır. İşte bu kelimenin kullanıldığı 20 örnek cümle:

  1. Her akşam plaintive bir şarkı söylüyormuş gibi çalınan o piyano müziği beni çıldırtıyor. (Every evening, the plaintive piano music being played drives me insane.)
  2. O’nun yüzünde her zaman bir hüzünlü ve plaintive ifade vardı. (There was always a sad and plaintive expression on her face.)
  3. Hüzünlü ve plaintive melodiler, özellikle ayrılık zamanlarında insanların yüreklerine işler. (Sad and plaintive melodies especially touch people’s hearts during times of separation.)
  4. Sana olan özlemim içimde sürekli bir plaintive şarkı çalıyor gibi hissettiriyor. (My longing for you makes me feel like a plaintive song is constantly playing inside me.)
  5. O, acılı bir sesle plaintive bir şarkı söyledi ve hepimizi hüzünlendirdi. (She sang a plaintive song with a mournful voice and made us all sad.)
  6. Hüzünlü ve plaintive bir bakışla bana baktı ve ayrılmadan önce sarıldı. (She looked at me with a sad and plaintive gaze and hugged me before leaving.)
  7. Şarkıcının sesiyle birlikte hüzünlü ve plaintive bir piyano melodisi de çalıyordu. (Along with the singer’s voice, a sad and plaintive piano melody was playing.)
  8. Karanlık ve yağmurlu bir günde, plaintive bir şarkı söylemek için doğru zaman gibidir. (On a dark and rainy day, it’s the perfect time to sing a plaintive song.)
  9. O’nun şikayetkâr ve plaintive sözleri, zor durumda olduğunu bize açıkça gösterdi. (Her complaining and plaintive words clearly showed us that she was in a difficult situation.)
  10. Melankolik ve plaintive müzik, aşk acısı çekenlerin yaralarına merhem olabilir. (Melancholic and plaintive music can heal the wounds of those who suffer from heartbreak.)
  11. Hüzünlü ve plaintive bir bakışla, sevdiği adamın arkasından bakarak uzaklaştı. (With a sad and plaintive look, she walked away while looking back at the man she loved.)
  12. Plaintive bir melodinin yankılandığı sessiz bir odada oturmak, insanın içini daraltır. (Sitting in a silent room where a plaintive melody echoes makes one feel suffocated.)
  13. Acılı ve plaintive bir ses tonu, insanların duygularına dokunur ve onları etkiler. (A mournful and plaintive tone of voice touches people’s emotions and affects them.)
  14. Sana olan hasretim, içimde hüzünlü ve plaintive bir şarkı çalıyor
  1. Şair, hüzünlü ve plaintive bir şiir yazarak sevgilisine olan özlemini ifade etti. (The poet expressed his longing for his lover by writing a sad and plaintive poem.)
  2. Hüzünlü ve plaintive bir müzik parçası, kaybettiğimiz sevdiklerimizi hatırlamamızı sağlar. (A sad and plaintive music piece helps us remember the loved ones we have lost.)
  3. Acılı ve plaintive bir bakışla, o gece orada olan herkesin kalbini kırdı. (With a mournful and plaintive look, she broke the hearts of everyone who was there that night.)
  4. Hüzünlü ve plaintive sözlerle dolu bir şarkı, ayrılık acısını daha da arttırabilir. (A song filled with sad and plaintive lyrics can intensify the pain of separation.)
  5. O, hüzünlü ve plaintive bir şekilde gözlerini kapattı ve hayatını kaybetti. (She closed her eyes in a sad and plaintive way and passed away.)
  6. Her akşam, plaintive bir şekilde ölen annesini anan genç kız, yüreği buruk bir şekilde uyudu. (Every evening, the young girl who mourns her mother in a plaintive way slept with a heavy heart.)

(Turkish translations are provided in parentheses.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.