Fairly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fairly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fairly

Fairly, “oldukça” veya “adil bir şekilde” anlamına gelen bir sıfattır.

Örnek cümleler:

1. I’m fairly certain that we can finish this project on time. (Oldukça eminim ki bu projeyi zamanında bitirebiliriz.)
2. She was fairly tired after running a marathon. (Maraton koşusundan sonra oldukça yorgundu.)
3. The teacher graded the exams fairly. (Öğretmen sınavları adil bir şekilde değerlendirdi.)
4. The price of the product was fairly reasonable. (Ürünün fiyatı oldukça makuldu.)
5. The restaurant had fairly good reviews online. (Restoranın online yorumları oldukça iyiydi.)
6. The weather was fairly warm for this time of year. (Bu zaman için hava oldukça sıcaktı.)
7. He was fairly certain that he had left his keys at home. (Anahtarlarını evde unutmuş olma ihtimali oldukça yüksekti.)
8. The negotiations between the two companies were fairly successful. (İki şirket arasındaki müzakereler oldukça başarılıydı.)
9. She was fairly happy with her new job. (Yeni işinden oldukça mutluydu.)
10. The movie was fairly entertaining, but not great. (Film oldukça eğlenceliydi, ama harika değildi.)
11. The team played fairly in the championship game. (Takım şampiyonluk maçında adil bir oyun sergiledi.)
12. The judge ruled the trial fairly. (Hakim davanın adil bir şekilde sonuçlanmasına karar verdi.)
13. The store offered fairly good discounts during the holiday season. (Mağaza tatil sezonunda oldukça iyi indirimler sundu.)
14. He was fairly certain that he had met her before. (Onu daha önce görmüş olduğundan oldukça emindi.)
15. The company treated its employees fairly. (Şirket çalışanlarına adil davrandı.)
16. The students were fairly prepared for the exam. (Öğrenciler sınava oldukça iyi hazırlanmışlardı.)
17. The painting was fairly realistic. (Tablo oldukça gerçekçiydi.)
18. The hotel was fairly clean and comfortable. (Otel oldukça temiz ve konforluydu.)
19. The price of the car was fairly high. (Arabanın fiyatı oldukça yüksekti.)
20. She was treated fairly by her colleagues. (Meslektaşları tarafından adil bir şekilde muamele gördü.)

21. The company’s policies were fairly strict. (Şirketin politikaları oldukça sıkıydı.)
22. The team’s performance was fairly consistent throughout the season. (Takımın performansı sezon boyunca oldukça tutarlıydı.)
23. The book was fairly interesting, but the ending was disappointing. (Kitap oldukça ilginçti, ancak sonu hayal kırıklığına uğrattı.)
24. She was fairly successful in her career. (Kariyerinde oldukça başarılıydı.)
25. The city’s public transportation system was fairly efficient. (Şehrin toplu taşıma sistemi oldukça verimliydi.)
26. The competition was fairly intense. (Yarışma oldukça yoğundu.)
27. He was fairly skilled at playing the guitar. (Gitar çalmada oldukça becerikliydi.)
28. The company’s profits were fairly high. (Şirketin karı oldukça yüksekti.)
29. The dress was fairly expensive, but worth the price. (Elbise oldukça pahalıydı, ancak fiyatına değerdi.)
30. The project was fairly complex, but they were able to complete it on time. (Proje oldukça karmaşıktı, ancak zamanında tamamlayabildiler.)