Pineapple İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Pineapple (Ananas) İle İlgili İngilizce Cümleler
Pineapple (noun): A tropical fruit with a tough, spiky exterior and sweet, juicy flesh.
- My favorite fruit is pineapple. (En sevdiğim meyve ananastır.)
- She cut up a pineapple for the fruit salad. (Meyve salatası için ananas kesti.)
- The pizza was topped with ham and pineapple. (Pizza jambon ve ananasla süslenmişti.)
- I love drinking piña coladas made with fresh pineapple juice. (Taze ananas suyu ile yapılan piña coladaları içmeyi severim.)
- The sweet and sour sauce had a hint of pineapple flavor. (Tatlı ve ekşi sosun içinde hafif bir ananas aroması vardı.)
- The piñata was shaped like a giant pineapple. (Piñata dev bir ananas şeklindeydi.)
- We put slices of pineapple on the grill to caramelize them. (Ananas dilimlerini karamelizasyon yapmak için ızgaraya koyduk.)
- She planted a pineapple crown in her garden and it grew into a full-sized fruit. (Bahçesine bir ananas tacı dikti ve tam boyutta bir meyve haline geldi.)
- The juice from a pineapple can be used as a natural meat tenderizer. (Ananas suyu doğal bir et yumuşatıcısı olarak kullanılabilir.)
- He put a slice of pineapple on his burger to give it a tropical twist. (Burgerine tropikal bir dokunuş vermek için bir dilim ananas koydu.)
- The hotel served a refreshing drink made with pineapple, coconut, and rum. (Otel, ananas, hindistan cevizi ve romdan yapılan ferahlatıcı bir içecek servis etti.)
- The bright yellow flesh of the pineapple was juicy and sweet. (Ananasın parlak sarı rengindeki eti sulu ve tatlıydı.)
- Pineapple upside-down cake is a classic dessert that’s perfect for summer. (Ananaslı ters kek, yaz için mükemmel bir klasik tatlıdır.)
- The scent of fresh pineapple always reminds me of the beach. (Taze ananas kokusu her zaman bana plajı hatırlatır.)
- She blended pineapple and mango together to make a delicious smoothie. (Lezzetli bir smoothie yapmak için ananas ve mangoyu bir araya getirdi.)
- The acidity of pineapple can cause mouth sores if you eat too much. (Çok fazla tüketirseniz ananasın asitliği ağız yaralarına neden olabilir.)
- The tropical drink was garnished with a slice of fresh pineapple and a paper umbrella. (Tropikal içecek,
taze ananas dilimi ve bir kağıt şemsiye ile süslenmişti.)
- She made a salsa with diced pineapple, red onion, and cilantro. (Küp doğranmış ananas, kırmızı soğan ve kişniş ile bir salsa yaptı.)
- Pineapple is a good source of vitamin C and manganese. (Ananas, C vitamini ve manganez açısından iyi bir kaynaktır.)
- He carved a pineapple into an elaborate centerpiece for the party. (Parti için karmaşık bir merkez parçası olarak ananas oyma yaptı.)
Hemen Yorum Yaz