Pineapple İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pineapple İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pineapple (Ananas) İle İlgili İngilizce Cümleler

Pineapple (noun): A tropical fruit with a tough, spiky exterior and sweet, juicy flesh.

  1. My favorite fruit is pineapple. (En sevdiğim meyve ananastır.)
  2. She cut up a pineapple for the fruit salad. (Meyve salatası için ananas kesti.)
  3. The pizza was topped with ham and pineapple. (Pizza jambon ve ananasla süslenmişti.)
  4. I love drinking piña coladas made with fresh pineapple juice. (Taze ananas suyu ile yapılan piña coladaları içmeyi severim.)
  5. The sweet and sour sauce had a hint of pineapple flavor. (Tatlı ve ekşi sosun içinde hafif bir ananas aroması vardı.)
  6. The piñata was shaped like a giant pineapple. (Piñata dev bir ananas şeklindeydi.)
  7. We put slices of pineapple on the grill to caramelize them. (Ananas dilimlerini karamelizasyon yapmak için ızgaraya koyduk.)
  8. She planted a pineapple crown in her garden and it grew into a full-sized fruit. (Bahçesine bir ananas tacı dikti ve tam boyutta bir meyve haline geldi.)
  9. The juice from a pineapple can be used as a natural meat tenderizer. (Ananas suyu doğal bir et yumuşatıcısı olarak kullanılabilir.)
  10. He put a slice of pineapple on his burger to give it a tropical twist. (Burgerine tropikal bir dokunuş vermek için bir dilim ananas koydu.)
  11. The hotel served a refreshing drink made with pineapple, coconut, and rum. (Otel, ananas, hindistan cevizi ve romdan yapılan ferahlatıcı bir içecek servis etti.)
  12. The bright yellow flesh of the pineapple was juicy and sweet. (Ananasın parlak sarı rengindeki eti sulu ve tatlıydı.)
  13. Pineapple upside-down cake is a classic dessert that’s perfect for summer. (Ananaslı ters kek, yaz için mükemmel bir klasik tatlıdır.)
  14. The scent of fresh pineapple always reminds me of the beach. (Taze ananas kokusu her zaman bana plajı hatırlatır.)
  15. She blended pineapple and mango together to make a delicious smoothie. (Lezzetli bir smoothie yapmak için ananas ve mangoyu bir araya getirdi.)
  16. The acidity of pineapple can cause mouth sores if you eat too much. (Çok fazla tüketirseniz ananasın asitliği ağız yaralarına neden olabilir.)
  17. The tropical drink was garnished with a slice of fresh pineapple and a paper umbrella. (Tropikal içecek,

    taze ananas dilimi ve bir kağıt şemsiye ile süslenmişti.)

  18. She made a salsa with diced pineapple, red onion, and cilantro. (Küp doğranmış ananas, kırmızı soğan ve kişniş ile bir salsa yaptı.)
  19. Pineapple is a good source of vitamin C and manganese. (Ananas, C vitamini ve manganez açısından iyi bir kaynaktır.)
  20. He carved a pineapple into an elaborate centerpiece for the party. (Parti için karmaşık bir merkez parçası olarak ananas oyma yaptı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.