Piety İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Piety
Piety kelimesi, Türkçe karşılığı dindarlık olan, dini hassasiyeti olan insanların sahip olduğu özellikleri ifade eder.
- My grandmother’s piety was evident in the way she prayed every day. (Büyükannemin dindarlığı, her gün dua etme şeklinde açıkça görülebilirdi.)
- The church is filled with the piety of the worshippers. (Kilise, ibadet edenlerin dindarlığı ile doludur.)
- Piety is an important aspect of many religions. (Dindarlık, birçok dinin önemli bir yönüdür.)
- His piety and devotion to God are inspiring. (Onun dindarlığı ve Tanrı’ya olan bağlılığı ilham vericidir.)
- The pilgrims’ piety was apparent as they walked towards the holy site. (Hacıların dindarlığı, kutsal yere doğru yürürken açıkça ortadaydı.)
- Piety is often reflected in one’s actions and behavior. (Dindarlık genellikle kişinin davranış ve tutumlarında yansıtılır.)
- She demonstrated her piety by volunteering at the church. (Kilisede gönüllü olarak çalışarak, dindarlığını gösterdi.)
- Piety is a personal and private matter for many people. (Dindarlık, birçok insan için kişisel ve özel bir konudur.)
- The monk’s piety was evident in his simple lifestyle and dedication to prayer. (Keşişin dindarlığı, basit yaşam tarzı ve dua etmeye olan bağlılığıyla açıkça ortadaydı.)
- The piety of the religious leaders was admired by their followers. (Dini liderlerin dindarlığı, takipçileri tarafından hayranlıkla karşılandı.)
- Piety can be expressed in many different ways, such as through prayer, fasting, and charity. (Dindarlık, dua, oruç tutma ve sadaka gibi birçok farklı şekilde ifade edilebilir.)
- His piety was tested when he faced difficult times, but he remained steadfast in his faith. (Zor zamanlarla karşılaştığında dindarlığı sınandı, ancak inancında kararlı kaldı.)
- The piety of the community was evident during the religious festival. (Topluluğun dindarlığı, dini festival sırasında açıkça ortadaydı.)
- Piety is not limited to one religion or belief system. (Dindarlık, tek bir din veya inanç sistemiyle sınırlı değildir.)
- The piety of the ancient Greeks was evident in their devotion to the gods. (Eski Yunanlıların dindarlığı, tanrılara olan bağlılıklarında açıkça ortadaydı.)
- She found solace in her piety during times of grief and sorrow. (Üzüntü ve keder anlarında dindarlığından güç buldu.)
- The piety of the monks was reflected in the beautiful artwork they created.
- Piety is often seen as a virtue in many cultures and religions. (Dindarlık, birçok kültür ve dinde bir erdem olarak görülür.)
- The piety of the congregation was evident as they sang hymns together. (Cemaatin dindarlığı, birlikte ilahi söyleyerek açıkça ortadaydı.)
- His piety was not just a matter of religion, but also a way of life. (Onun dindarlığı sadece dinle ilgili bir konu değil, aynı zamanda bir yaşam biçimiydi.)
Hemen Yorum Yaz