Picture İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Picture İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Picture – Resim

Picture is an image, painting, or photograph that represents something or someone visually.

1. I took a picture of the beautiful sunset. / Güzel günbatımının fotoğrafını çektim.
2. This picture was painted by a famous artist. / Bu resim ünlü bir sanatçı tarafından yapılmıştır.
3. Can you please hang the picture on the wall? / Lütfen resmi duvara asabilir misin?
4. I love to look at old family pictures. / Eski aile fotoğraflarına bakmaktan hoşlanırım.
5. The picture on the postcard was breathtaking. / Karttaki resim nefes kesiciydi.
6. I need to develop the pictures from my vacation. / Tatilimdeki fotoğrafları bastırmam lazım.
7. The picture of the dog in the magazine was adorable. / Dergideki köpek resmi sevimliydi.
8. The museum has a vast collection of pictures. / Müzenin geniş bir resim koleksiyonu var.
9. I like to draw pictures of nature. / Doğa resimleri çizmekten hoşlanırım.
10. The picture of the city skyline was impressive. / Şehir silueti resmi etkileyiciydi.
11. She framed a picture of her children and hung it in the living room. / Çocuklarının bir resmini çerçeveletip oturma odasına astı.
12. The picture of the mountain range was breathtaking. / Dağ silsilesi resmi nefes kesiciydi.
13. I took a picture of my friend and me at the beach. / Arkadaşımla sahilde bir fotoğrafımızı çektim.
14. The picture of the castle looked like it was from a fairy tale. / Kale resmi bir peri masalından çıkmış gibi görünüyordu.
15. The artist drew a picture of the flower garden. / Sanatçı çiçek bahçesinin resmini çizdi.
16. I saw a picture of my old high school on social media. / Eski lise resmimi sosyal medyada gördüm.
17. The picture on the front cover of the book caught my eye. / Kitabın ön kapağındaki resim gözüme çarptı.
18. He bought a picture frame to display his artwork. / Sanat eserlerini sergilemek için bir resim çerçevesi satın aldı.
19. The picture of the ocean made me want to go on vacation. / Okyanus resmi tatil yapmak istedim.
20. She drew a picture of her family and gave it to her parents as a gift. / Ailesinin bir resmini çizip, hediye olarak ebeveynlerine verdi.

Painting – Resim Yapma, Boyama

Painting is the art of creating images using paint and a brush on a canvas, paper, or other surfaces.

1. She loves painting landscapes with oil paints. / Yağlı boya ile manzara resmi yapmaktan hoşlanır.
2. The museum has a collection of famous paintings. / Müze ünlü resimlerin bir koleksiyonuna sahip.
3. The artist used a variety of colors in his painting. / Sanatçı resminde çeşitli renkler kullandı.
4. He spent hours painting a portrait of his wife. / Karısının portresini çizmek için saatler harcadı.
5. She won an award for her beautiful watercolor painting. / Güzel suluboya resmiyle ödül kazandı.
6. The painting of the city skyline was very realistic. / Şehir silueti resmi çok gerçekçiydi.
7. She decided to take painting lessons to improve her skills. / Becerilerini geliştirmek için resim dersleri almaya karar verdi.
8. The painting of the flowers was so detailed, it looked like a photograph. / Çiçek resmi o kadar detaylıydı ki bir fotoğraf gibi görünüyordu.
9. He used a brush and palette knife to create texture in his painting. / Resminde dokular oluşturmak için fırça ve palet bıçağı kullandı.
10. She sold her painting at an art show for a high price. / Resmini bir sanat sergisinde yüksek bir fiyata sattı.
11. The artist painted a beautiful sunset on the beach. / Sanatçı plajdaki güzel bir günbatımını resmetti.
12. She likes to paint portraits of her family members. / Aile üyelerinin portrelerini yapmaktan hoşlanır.
13. He used a variety of techniques in his abstract painting. / Soyut resminde çeşitli teknikler kullandı.
14. The painting of the boat on the lake was very peaceful. / Göldeki teknenin resmi çok huzurlu görünüyordu.
15. She spent months painting a mural on the side of a building. / Binanın yan tarafına bir fresk yapmak için aylarını harcadı.
16. He studied the techniques of famous painters to improve his own painting. / Kendi resimlerini geliştirmek için ünlü ressamların tekniklerini inceledi.
17. The painting of the mountain range was breathtaking. / Dağ silsilesi resmi nefes kesiciydi.
18. She used watercolor paints to create a beautiful landscape painting. / Güzel bir manzara resmi yapmak için suluboya boyalar kullandı.
19. The artist painted a still life of fruit on a table. / Sanatçı bir masada duran meyvelerin yer aldığı bir natürmort resmi yaptı.
20. He sold his painting to a collector for a high price. / Resmini bir koleksiyonere yüksek bir fiyata sattı.