Piano İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Piano İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Piano İle İlgili Cümleler

Anlamı: Piano, bir klavyeli çalgı türüdür. Tuşlara basarak ses çıkartır.

  1. I love playing the piano. (Piyano çalmayı seviyorum.)
  2. My friend is taking piano lessons. (Arkadaşım piyano dersleri alıyor.)
  3. The sound of the piano is very soothing. (Piyano sesi çok huzurlu.)
  4. She plays the piano beautifully. (O, piyano çalmayı güzel bir şekilde yapıyor.)
  5. I need to tune my piano. (Piyano akordunu ayarlamam gerekiyor.)
  6. The piano is a complex instrument. (Piyano, karmaşık bir çalgıdır.)
  7. I can play a few songs on the piano. (Piyano üzerinde birkaç şarkı çalabilirim.)
  8. He composed a beautiful piano piece. (O, güzel bir piyano eseri besteledi.)
  9. Playing the piano requires practice. (Piyano çalmak pratik gerektirir.)
  10. She gave a piano recital last night. (O, dün gece piyano resitali verdi.)
  11. I prefer playing the piano to the guitar. (Gitar yerine piyano çalmayı tercih ederim.)
  12. He has a grand piano in his living room. (O, oturma odasında bir kuyruklu piyanoya sahip.)
  13. I find playing the piano to be very therapeutic. (Piyano çalmayı çok terapötik buluyorum.)
  14. She practices the piano for an hour every day. (O, her gün bir saat piyano çalışıyor.)
  15. I need to buy some new piano sheet music. (Yeni piyano notaları almam gerekiyor.)
  16. He has been playing the piano since he was a child. (O, çocukluğundan beri piyano çalıyor.)
  17. The piano is a popular instrument for classical music. (Piyano, klasik müzik için popüler bir enstrümandır.)
  18. She won first prize in a piano competition. (O, bir piyano yarışmasında birincilik ödülünü kazandı.)
  19. I can’t play the piano very well yet, but I’m working on it. (Henüz piyano çalamıyorum ama üzerinde çalışıyorum.)
  20. My favorite piano piece is Beethoven’s Moonlight Sonata. (Benim en sevdiğim piyano eseri Beethoven’ın Ay Işığı Sonatı.)
  1. I love the sound of the piano in jazz music. (Caz müziğindeki piyano sesini seviyorum.)
  2. He has a small keyboard that he uses to practice piano. (O, piyano çalışmak için kullandığı küçük bir klavyeye sahip.)
  3. I learned how to play the piano from my grandmother. (Piyano çalmayı büyükannemden öğrendim.)
  4. She wants to learn how to play piano but doesn’t have a piano at home. (O, piyano çalmayı öğrenmek istiyor ama evde piyano yok.)
  5. The piano accompaniment in that song is beautiful. (Şarkıdaki piyano eşlik güzel.)
  6. He has a natural talent for playing the piano. (O, piyano çalmak için doğal bir yeteneğe sahip.)
  7. I like to play classical music on the piano. (Piyano üzerinde klasik müzik çalmayı seviyorum.)
  8. She can play the piano by ear without reading sheet music. (O, nota okumadan piyanoyu kulakla çalabilir.)
  9. The piano is an important instrument in orchestral music. (Piyano, orkestral müzikte önemli bir enstrümandır.)
  10. He gave her a piano as a gift for her graduation. (O, mezuniyeti için hediye olarak bir piyano verdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.