Photo Op İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Photo Op İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Photo Op Nedir?

Photo op, bir kişinin veya grubun fotoğraf çektirme amaçlı bir araya gelmesidir. Bu terim genellikle siyasi veya ünlü kişilerin toplu fotoğraf çekimi anlamında kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The president’s visit to the disaster zone was mainly a photo op. (Başkanın felaket bölgesindeki ziyareti büyük ölçüde bir fotoğraf çekimi fırsatıydı.)

2. The charity organization organized a photo op with the children they were helping. (Hayır kurumu yardım ettikleri çocuklarla bir fotoğraf çekimi düzenledi.)

3. The politician smiled for the camera during the photo op. (Politikacı, fotoğraf çekimi sırasında kameraya gülümsedi.)

4. The press conference seemed more like a photo op than a serious discussion. (Basın toplantısı, ciddi bir tartışma yerine daha çok bir fotoğraf çekimi gibi görünüyordu.)

5. The celebrity’s appearance at the store opening was just a photo op. (Ünlünün mağaza açılışındaki görünüşü sadece bir fotoğraf çekimi için yapılmıştı.)

6. The company’s CEO posed with the employees for a photo op. (Şirketin CEO’su, fotoğraf çekimi için çalışanlarla poz verdi.)

7. The prime minister’s photo op with schoolchildren was widely covered by the media. (Başbakanın okul çocuklarıyla yaptığı fotoğraf çekimi medya tarafından geniş bir şekilde ele alındı.)

8. The famous singer did a photo op with her fans after the concert. (Ünlü şarkıcı konserden sonra hayranlarıyla bir fotoğraf çekimi yaptı.)

9. The football team’s photo op was scheduled for the next day. (Futbol takımının fotoğraf çekimi ertesi gün planlandı.)

10. The mayor’s photo op with the town’s firefighters was a gesture of appreciation. (Belediye başkanının itfaiyecilerle yaptığı fotoğraf çekimi, bir takdir jestiydi.)

11. The senator used the photo op to show his support for the new law. (Senatör, yeni yasaya olan desteğini göstermek için fotoğraf çekimini kullandı.)

12. The movie star agreed to do a photo op for the charity’s fundraising campaign. (Film yıldızı, hayır kurumunun bağış toplama kampanyası için bir fotoğraf çekimi yapmayı kabul etti.)

13. The photo op with the president was a dream come true for the high school students. (Başkanla yapılan fotoğraf çekimi, lise öğrencileri için gerçekleşen bir rüya gibiydi.)

14. The event organizers arranged a photo op with the keynote speaker. (Etkinlik organizatörleri, ana konuşmacıyla bir fotoğraf çekimi düzenledi.)

15. The politician’s photo op with the military veterans was a touching moment. (Politikacının ask

er gazilerle yaptığı fotoğraf çekimi dokunaklı bir andı.)

16. The company’s product launch had a photo op for the media. (Şirketin ürün lansmanı, medya için bir fotoğraf çekimi içeriyordu.)

17. The celebrity’s photo op with the zoo animals was a publicity stunt. (Ünlünün hayvanat bahçesi hayvanlarıyla yaptığı fotoğraf çekimi bir reklam hareketiydi.)

18. The beauty pageant contestants did a group photo op before the competition. (Güzellik yarışması yarışmacıları, yarışmadan önce bir grup fotoğraf çekimi yaptılar.)

19. The governor’s photo op with the state’s farmers highlighted the importance of agriculture. (Valinin eyalet çiftçileriyle yaptığı fotoğraf çekimi, tarımın önemini vurguladı.)

20. The charity event had a photo op with the sponsor companies. (Hayır etkinliği, sponsor şirketlerle bir fotoğraf çekimi yaptı.)