Photo İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Photo İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Photo ile İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Türkçe Anlam: Fotoğraf

1. I took a photo of the beautiful sunset. – Güzel günbatımının fotoğrafını çektim.
2. Can you send me that photo you took yesterday? – Dün çektiğin o fotoğrafı bana gönderebilir misin?
3. She has a collection of old photos from her grandparents. – Büyüklerinden kalan eski fotoğrafların bir koleksiyonu var.
4. We had a professional photographer take photos at our wedding. – Düğünümüzde profesyonel bir fotoğrafçı fotoğraflarımızı çekti.
5. He always carries a camera with him to take photos of interesting things he sees. – Gördüğü ilginç şeylerin fotoğrafını çekmek için her zaman bir kamera taşır.
6. I need to print some photos for my family album. – Aile albümüm için bazı fotoğrafların basılması gerekiyor.
7. The photo on the cover of the magazine caught my attention. – Derginin kapağındaki fotoğraf ilgimi çekti.
8. We took a lot of photos on our vacation to remember the fun times we had. – Tatilimizde, eğlenceli zamanlarımızı hatırlamak için birçok fotoğraf çektik.
9. The photo was blurry because I didn’t hold the camera steady. – Fotoğraf bulanıktı çünkü kameralı sabit tutmadım.
10. She framed the photo of her children and hung it on the wall. – Çocuklarının fotoğrafını çerçeveletip duvara astı.
11. I’m looking for a photo of my old high school to show my kids. – Çocuklarıma göstermek için eski lise fotoğrafımı arıyorum.
12. The photo album was full of memories from our trip to Europe. – Fotoğraf albümü, Avrupa seyahatimizden anılarla doluydu.
13. The photo of the mountain range was breathtakingly beautiful. – Dağ silsilesinin fotoğrafı nefes kesici güzellikteydi.
14. I need to get a new passport photo taken for my upcoming trip. – Yaklaşan seyahatim için yeni bir pasaport fotoğrafı çektirmem gerekiyor.
15. She has a natural talent for taking stunning photos. – Harika fotoğraflar çekme konusunda doğal bir yeteneği var.
16. The old photo had faded with time and was barely visible. – Eski fotoğraf zamanla solmuştu ve neredeyse görünmez olmuştu.
17. The photo of the happy couple was taken on their wedding day. – Mutlu çiftin fotoğrafı düğün günlerinde çekilmişti.
18. I uploaded the photo to my social media account for my friends to see. – Arkadaşlarımın görmesi için fotoğrafı sosyal medya hesabıma yükledim.
19. He took a photo of the famous monument as a souvenir of his trip. – Seyahatinin bir hatı

20. The photo booth at the event was a popular spot for guests to take fun pictures. – Etkinlikteki fotoğraf kabini, konukların eğlenceli resimler çekmek için popüler bir noktaydı.