Pesky İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pesky İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pesky İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Anlamı: Pesky, sinir bozucu veya rahatsız edici anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. My neighbor’s pesky dog keeps barking all night long. (Komşumun sinir bozucu köpeği bütün gece havlıyor.)
2. The pesky mosquito wouldn’t stop buzzing around my head. (Sinir bozucu sivrisinek başımda durmadan uğulduyordu.)
3. He’s always asking pesky questions that are none of his business. (Sürekli kendi işi olmayan sinir bozucu sorular soruyor.)
4. The pesky fly kept landing on my food. (Sinir bozucu sinek sürekli yemeğime konuyordu.)
5. It’s so pesky when your phone keeps buzzing with notifications. (Telefonunuz sürekli bildirimlerle titrediğinde sinir bozucudur.)
6. I couldn’t concentrate on my work with the pesky noise from the construction site next door. (Komşuda ki yapı alanından gelen sinir bozucu ses nedeniyle çalışmama odaklanamadım.)
7. The pesky child wouldn’t stop pulling on my shirt. (Sinir bozucu çocuk sürekli gömleğimi çekiştiriyordu.)
8. The pesky salesman wouldn’t take no for an answer. (Sinir bozucu satıcı cevabıma hayır demek istemedi.)
9. That pesky stain on my shirt won’t come out. (Gömleğimdeki sinir bozucu leke çıkmıyor.)
10. The pesky traffic made me late for my appointment. (Sinir bozucu trafik randevuma geç kalmama neden oldu.)
11. She always has pesky little habits that annoy me. (Sürekli beni rahatsız eden sinir bozucu küçük alışkanlıkları var.)
12. The pesky rain ruined our plans for the day. (Sinir bozucu yağmur günümüzü mahvetti.)
13. The pesky bird won’t stop chirping outside my window. (Sinir bozucu kuş pencereimin dışında ötmeye devam ediyor.)
14. The pesky cable company keeps raising their prices. (Sinir bozucu kablo şirketi fiyatlarını sürekli yükseltiyor.)
15. My pesky allergies are acting up again. (Sinir bozucu alerjilerim yeniden başladı.)
16. The pesky weeds in my garden keep coming back no matter how many times I pull them out. (Bahçemdeki sinir bozucu yabani otlar ne kadar çeksem de geri geliyorlar.)
17. The pesky alarm clock woke me up too early. (Sinir bozucu alarm saati beni çok erken uyandırdı.)
18. The pesky computer virus destroyed all of my files. (Sinir bozucu bilgisayar virüsü tüm dosyalarımı yok etti.)
19. The

pesky customer at the restaurant kept complaining about everything. (Restorandaki sinir bozucu müşteri her şeyden şikayetçi oldu.)
20. The pesky habit of biting my nails is hard to break. (Tırnaklarımı yeme sinir bozucu alışkanlığı zor kırılıyor.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Komşumun sinir bozucu köpeği bütün gece havlıyor.
2. Sinir bozucu sivrisinek başımda durmadan uğulduyordu.
3. Sürekli kendi işi olmayan sinir bozucu sorular soruyor.
4. Sinir bozucu sinek sürekli yemeğime konuyordu.
5. Telefonunuz sürekli bildirimlerle titrediğinde sinir bozucudur.
6. Komşuda ki yapı alanından gelen sinir bozucu ses nedeniyle çalışmama odaklanamadım.
7. Sinir bozucu çocuk sürekli gömleğimi çekiştiriyordu.
8. Sinir bozucu satıcı cevabıma hayır demek istemedi.
9. Gömleğimdeki sinir bozucu leke çıkmıyor.
10. Sinir bozucu trafik randevuma geç kalmama neden oldu.
11. Sürekli beni rahatsız eden sinir bozucu küçük alışkanlıkları var.
12. Sinir bozucu yağmur günümüzü mahvetti.
13. Sinir bozucu kuş pencereimin dışında ötmeye devam ediyor.
14. Sinir bozucu kablo şirketi fiyatlarını sürekli yükseltiyor.
15. Sinir bozucu alerjilerim yeniden başladı.
16. Bahçemdeki sinir bozucu yabani otlar ne kadar çeksem de geri geliyorlar.
17. Sinir bozucu alarm saati beni çok erken uyandırdı.
18. Sinir bozucu bilgisayar virüsü tüm dosyalarımı yok etti.
19. Restorandaki sinir bozucu müşteri her şeyden şikayetçi oldu.
20. Tırnaklarımı yeme sinir bozucu alışkanlığı zor kırılıyor.